How to Get My Husband on My Side - 94.Bölüm (Türkçe Novel)
Her neyse, bu konuşma sıkıcıydı.
Ellenia bardağını eğiyormuş gibi yaparak yemek masasına doğru baktı. Dük Omerta, Rembrandt Dükü Vishelier ve Kardinal Valentino birlikte oturuyorlardı.
Kimse bu kadronun gerçekten tuhaf bir kombinasyon olduğu konusunda hemfikir olmayacaktı. Bugünkü maçın hararetiyle ortam da herkesin heyecanlanıp dikkatinin dağıldığı bir manzara hakimdi. Başka bir zaman olsa herkes bu üçlüyü yemekleri bitene kadar ağızları açık bir şekilde izleyebilirlerdi.
Ellenia'nın sinirlerini bozan şey bu manzara değildi. İlgilenmesinin asıl nedeni, Kardinal Valentino'nun yanında oturan Rudbeckia idi.
Daha çok ne yaptığıydı...
"Dorias'ı hiç ziyaret ettiniz mi?"
(R) "Hayır henüz Elendale'den hiç çıkmadım.''
Rudbeckia, Shepherd's turtasını yedikten sonra büyük bir tabağa yığılmış limonlu turtaları yemeye koyuldu. Lezzetli olduğunu düşünmesi bir yana, ağzının bir an bile boş kalmasına fırsat verecek zamanı olmadı.
Ellenia hangi açıdan bakarsa baksın, tuhaf bir şeyler olduğunu seziyordu. Birlikte yemek yerlerken bile, o böyle değildi. Ruby her zaman güçlü bir iştaha sahip değilmiş gibi görünüyordu.
Abisinin varlığı onu rahat hissettirdiği için miydi?
Ne olursa olsun, daha sonra onun için oldukça rahatsız edici olacaktı.
(Ivan) "Leydim, buradasınız."
Ivan.
Birden araya giren neşeli sesi duymak güzeldi.
Ellenia uzun adımlarla yaklaşan Ivan'a bakarken her şeyin yavaşladığını hissetti.
(Ivan) "Neden tek başınıza geldiniz?"
(Ellen) "Üzgünüm. İşte ben…”
(Ivan) “Ah, bu kişi…? Bir bakayım. O Dorias'ın elçisi değil mi?”
Ellenia, Ivan'nın kız gibi güzel yüzüyle gülümsediğinde aslında sessizce tehdit ettiği büyükelçinin nasıl hissettiğini tahmin edemiyordu.
Her neyse, biraz öksürdü ve anlayış dileyerek aşağı indi.
(Ivan) "Farkında olmadan mı araya girdim?"
(Ellen) ''Hayır. Size minnettarım. Çok sıkılmıştım."
Yavaşça mırıldanan Ellenia bakışlarını aynı manzaraya çevirdi.
Rudbeckia hâlâ masadaki tüm tabakları bitirmeye odaklanıyordu. Arka arkaya birkaç turta yedikten sonra şimdi çikolatalı sufle ve çilekli puding yiyordu.
(Ivan) "Bu biraz tuhaf."
Ivan alçak bir sesle fısıldadı.
Ellenia ile aynı yere bakıyor gibiydi.
Garip olan şey bu üç adamın birleşimi mi yoksa Rudbeckia mı bilmiyordu.
(Ivan) "Bu çok garip... bundan zevk alıyor gibi. İştahı her zaman iyi miydi?''
Beklediği gibi, Ivan da Rudbeckia hakkında garip şeyler hissetti.
Beklenmedik bir dedikodu havasında, Ellenia yavaşça fısıldadı.
(Ellen) "Birden aşırıya kaçıyormuş gibi geldi."
(Ivan) "Neden böyle düşünüyorsunuz?"
(Ellen) "Bilmiyorum. Bütün gün boyunca böyle hissettim.”
Bir anlık sessizlik oldu.
Bu davetsiz endişenin ne olduğunu merak ederek Rudbeckia'ya bakan Ellenia kısa süre sonra başını kaldırdı.
Sonra Ivan'ın yüzüne baktığını fark etti.
Onunla göz teması kurduğunda, aniden gülümsedi.
(Ellen) "Neden birdenbire gülümsediniz?"
(Ivan) "Sadece Prensesin tatlı biri olduğunu düşünmüştüm."
(Ellen) "Öyle değil."
Tam o sırada Rudbeckia bardaktaki içeceğin tamamını içti ve oturduğu yerden kalktı.
Kusacak mıydı? Ellenia aniden kalbinin attığını hissetti.
Hissettiği şeu neydi? Gönül rahatlığı değil miydi?
Bir an onu takip etmesi gerektiğini düşündü ama çok geçmeden bunun aptalca bir fikir olduğunu anladı.
Peki ne yapmalıydı?
(Ivan) "Prenses? İyi misiniz?"
(Ellen) "Evet elbette."
Bu festivalin bir an önce bitmesini umuyordu.
Ellenia, kendisinin bile anlayamadığı duyguyu yutarak, Ivan'la birlikte arkadaşlarının masasına döndü.
Freya liderliğindeki birkaç gencin toplandığı masada içkili oyunlar tüm hızıyla devam ediyordu.
(Freya) "Hoş geldin Ellen. Neden dönmen bu kadar uzun sürdü?”
Ellenia oturur oturmaz, Freya aniden kollarını kavuşturdu ve sordu.
Biraz sarhoştu.
(Ellen) “Çünkü ortada Dorias'tan bir büyükelçiyle karşılaştım.''
(Ellen) ''Çok içmedin mi?”
(Freya) "Pek içmedim. Ne yazık ki Loren çok içti.''
Gerçekten de yüzünün bir tarafı kıpkırmızı olan stajyer acınası görünüyordu. Her şeyden önce, o bir stajyer ve hizmetçiydi. Yaşının vermiş olduğu bahaneyle bu kadar kolay seçmeye çalışması ondan daha kıdemli olan Paladinler tarafından hoş karşılanmayacaktı.
Herkes bunu bekliyormuş gibi kıkırdadı.
"İçtikten sonra bu kadar kendinden geçtiğine inanamıyorum. Ne bebek..”
"Senin gibi zayıf birinin meslektaşımız olmasına Tanrı kızmış olmalı."
Çok çocukça ama bir o kadar da eğlenceli bir atmosferdi.
Ama ona önemli kişilerin kayıp olduğunu hissettiren bu duygu da neydi?
Ellenia yavaş yavaş durumundan şüphe etmeye başladı. Sonunda, hepsinin Izek yüzünden olduğunu düşündü. Yani neden ondan böyle bir talepte bulundu?
Ruby, Kardinal Valentino ile iyi anlaşıyor gibi görünmüyor muydu?
Kardeşler her yerde sorun. Yanlış hiçbir şey yapmadı.
Bu tür düşünceler üzerine düşünen Ellenia, babasının oturduğu ve sabahtan beri dikkatle izlediği masaya baktı.
Kombinasyonun ikiye inmiş olduğunu fark etti.
* * *
Üstümde ağırlık vardı.
Yıllarca yemek sıkıntısı çekmeme rağmen sonunda çilekli muhallebi yiyerek atlattım. Harika bir savunmaydı.
Bu kadar çok yemeği bir anda bitirdiğim için kendime çok kızgındım.
Kimin ne düşündüğünü ve neyin peşinde olduğunu nasıl bilebilirim?
Belki de üçü de sadece sarhoştu ve şaka yapıyordu.
Cesare'nin bunu asla yapamayacağını biliyordum ama diğer ikisinden emin değildim.
Hepsine karşı en ufak bir boşluk anı göstermedim.
Vay canına, ölüyordum!
Yarına kadar dayanabilirsem her şey biter.
(Cesare) "İyi misin?"
Ağzımı çalkalayıp makyajımı düzelttim. Ellerimi yıkıyormuş numarası yaparak dışarı çıktım Sanki orada bekliyormu gibi, girişin ilerisinde ki koridorun duvarına yaslanmış olan ağabeyimi görünce elim ayağım birbirine dolandı.
Kalbim yerinden fırlayacakmış atarken göğsümü tutmayı başardım.
Sorun değil, korkacak bir şey yok, benim iştahsızlığım hakkında hiçbir şey bilmiyor….
(R) "Evet teşekkür ederim. Çok tatlı yediğim için ağzımın kuruduğunu farkettim.”
(Cesare) "Anladım. Bu arada, bunu görmeyeli uzun zaman oldu."
(R) "Ne?"
(Cesare) "Çok iştahlı yedin."
Alay edip etmediğini merak ettim.
Mavi gözleri sessizce yere bakan Cesare alaycı ya da şakacı görünmüyordu.
(Cesare) "Küçüklüğümden beri seni ilk kez böyle görüyorum."
Atmosfer yabancıydı.
Kulağa garip bir şekilde acı gelen bu sözler sadece benim yanlış anlaşılmamdı, değil mi?
Gerçekten sarhoş muydu?
Bu psikopat sapığın benim, yani Rudbeckia'nın çocukluğundan bahsederken bazen tuhaf, neredeyse yabancı bir bakış attığını farkettim.
O günleri özlediğini düşündüm.
Ama o zamanki Rudbeckia,ben değildim.
Hiçbir şeyin farkında olmadan onun gibi bir adamı takip eden kız ben değildim.
(R) “Her zaman güzel beslenirdim… Sadece yeni yemeklerin tadını çıkarmaya çalıştım.”
(Cesare) “…….”
(R) "Sorun nedir? Başka bir hata mı yaptım?”
Sakinlik ve ihtiyatla başını salladı ve kollarını gevşetti.
Bana doğru uzandı. Sol elimi tuttu ve parmağımdaki yüzüğe baktı.
Romagna'da evlendiğimden beri taktığım yüzüktü.
Sıradan ve hiçbir özelliği yoktu.
(Cesa) "Hayır... Sadece söyledim."
Bu nasıl bir saçmalıktı?
Kısa bir sessizlik oldu.
Ağabeyim uzun bir süre elimle oynadı ve sonra içini çekerek ayağa kalktı.
Sonunda, gözlerime bakan yüzü acımasız bir gülümsemeye dönüştü.
(Cesare) "Bana etrafı gezdirebilir misin? Özellikle görmek istediğim bir yer var.”
(R) “Özellikle ne görmek istersiniz?''
(Cesare) "Cam bahçesi."
(R) “…….”
(Cesare) "Burada oldukça ünlü bir yermiş."
…Bu doğru.
Mola verdiği andan itibaren garipti...
Gerginlik tekrar yükselirken koltuk altlarım ıslanmaya başladı.
(R) “Çok ünlü… Ama görürseniz hayal kırıklığına uğrayacaksınız. Biraz Romagna'nın bahçesini andırıyor.''
(Cesare) "Bu şahsen bileceğim bir şey. Bana göstermek istemiyor musun?”
Bunu doğal bir şekilde söyledi ama altında yatan uyarı işaretleri vardı.
Doğru anladın!
Cesare'ın bahçeye girmesini istemiyordum.
Sadece bir bahçeydi...
Neden bu kadar çok görmek istediğini anlamadım.
İtirazımı belli edemediğim için aceleyle başımı salladım.
(R) "Hayır tabii değil. Hadi gidelim."
« Önceki Bölüm Sonraki Bölüm »
Geber be artık seni psikopat.
YanıtlaSilÇeviri için teşekkürler :)
Yeni bölüm gelmiş çok mutlu oldum elinize sağlık çevirmenim 🙂😇yeni bölümleri gelecek mi? Belli günleri var mı ona göre düzenli takip etmek isterim 🤗
YanıtlaSilBetbet
Keşke daha sık bölüm atsanız bizde bol bol okusak
YanıtlaSilDevamı gelecek mi 🙄🥺
YanıtlaSilYeni bölümleri bekliyoruz. Emeğinize sağlık. 🌸webtoonda daha yeni Türkçe romanın önüne geçti.
YanıtlaSil-Robin.