How to Get My Husband on My Side - 81.Bölüm (Türkçe Novel)


Ellenia’nın aniden aklına rahatsız edici düşünce geldi. Farkında olmadan hafifçe kaşlarını çattı.

O zaman Martha konuyu Rudbeckia'ya nasıl getirmişti? Eğer ona soracak olsaydı, kesinlikle ikna edici bir sebep olacaktı.

Sorun, bu gerçeğin kendisini daha da tatsız hissetmesine neden olmasıydı.

Kapana kısılmışlık hissi ve dünden beri devam eden tanımlayamadığı rahatsızlık.

(I) "Karıma karşı bu kadar düşünceli olduğunu bilmiyordum."

(Ellen) "Benimle alay mı ediyorsun?"

(I) "Kendimi kaybetmekten korktuğum için kendimi tutuyorum! Ruby dadına bunun için mi vurdu? Geçen seferki olay bir ilgisi olduğunu mu düşünüyorsun?! Ve benim buna inanmamı mı istiyorsun?!”

(Ellen) "Martha, ben kesinlikle..."

(I) "Geçen sefer de aynısını söylemiştin ve şimdi nasıl olduğuna bak! Ne kadar ağladığını biliyor musun?!”

Izek homurdandı. Kısık gözlerinde bastırılmış öfke şiddetle parlıyordu.

Ellenia, dün gece neredeyse bitkin görünen Rudbeckia'yı hatırladı. Yavaşça dudaklarını ısırdı. O olmasaydı Martha, mazeret bulma şansı olmadan şafaktan önce cezalandırılır ve kovulurdu.

Hayır! Sadece cezalandırılsa şanslı olurdu. Abisi, acımasızdı. Eğer Martha onun dadısı olmasaydı ve ilişkileri bu derece yakın kadar olmasaydı, Martha kovulduktan sonra Rudbeckia'ya kızgın olması için nedeni olmayacaktı.

Bu harika bir gelişmeydi. Çünkü artık buna nasıl katlanacağını biliyordu. Bu gelişmenin yalnızca bir kişiye indirgenmesi komikti.

Onu nasıl ikna edebilirdi?

(Ellen) "Bu son abi.  Martha ile ilgilenmeme izin ver.  Sonuçta olanlar benim yüzümden."

Mantıksız bir bahane değildi.

Ellenia, baştan beri yükselen nahoş şüpheler nedeniyle de kötü bir ruh hali içindeydi. Martha neden onu Izek'in öfkesinden kaçmak için kullanmış gibi hissediyordu?

Saçmaydı.

Yine de, bu tür saçma sapan şüpheler onu zorluyordu.

Izek bir an ona tanımadığı bir bakış attı ve düzensiz bir şekilde içini çekti.

(I) "Kahretsin! Tamam! Aptal bir hizmetçi yüzünden Ruby'nin çelişkiye düşmesini istemiyorum! Ama bu son! Bir süre Ruby'nin yakınında dolanmadığından emin ol!”

(Ellen) "Ben de istemiyorum. Merak etme."

(I) "Çok müteşekkirim(!) Bana başka bir şey söyle! Çay partisinde neler oldu?”

(I) "Ruby sana ne dedi?"

(Ellen) “Sana söylediği şeyin aynısını.”

(I) "Bu da neyin nesi?"

(Ellen) "Hiçbir şey yapmadı."

Doğrusu buydu.

Ellenia bir an nefes almakta tereddüt etti ve cevap verdi.

(Ellen) "Ona tamamen inanıyorsan, bu soruyu sormana gerek yok."

Izek onun düşüncelerini görmüş gibi gülümsedi.

Nadiren gördüğü alaycı gülümsemesiydi.

(I) “Komiksin! Bunu benden çıkarmaya çalışma! Duygularını bana yansıtmaya çalışma! Ben sadece Freya'nın seninle ne hakkında konuştuğunu öğrenmek istiyorum!”

(Ellen) “…….”

(I) "Eğer söylemek istemiyorsan, söylemek zorunda değilsin."

Bunu gerçekten söylemek istemediğinden değildi. Tek kelimeyle tanımlamak çok zordu…

Yeniden baş ağrısı hisseden Ellenia şakağını ovuşturdu.

(Ellen) "Neden ona kendin sormuyorsun? O senin de arkadaşın.”

(I) "O senin arkadaşın, benim arkadaşım değil! Bu gençler benimle boy ölçüşmeye çalışıyor!”

Izek dilini şaklattı ve parmağıyla kardeşinin alnını dürttü.

Ellenia ona bakmayı bıraktı.

(Ellen) "Peki o zaman neden Tapınak olayının olduğu gün ona yardıma giden ilk kişi sen oldun?”

(I) “Yanlış anlaşılacak bir durum olduğunun bende farkındayım. Zehirli içeceği içen o değil de başka biri olsaydı aynısını yapardım! Ve o sırada yanında beni endişelendiren başka biri daha vardı.”

Kim olduğunu sormasına gerek yoktu. Çünkü zaten biliyordu.

Ellenia, abisini herkesten çok tanıyordu. Belki de kendisinin algıladığından daha fazla.

Bu yüzden mi böyle tuhaf endişesi vardı?

Izek gerçekten bencildi. Anneleri öldüğünde oldukça üzgün görünüyordu. Sonrasında buz fırtınası gibi sertleşti.

Ailesine karşı açık sözlü, diğerleri için bir canavardan farkı yoktu.

Kılıç dövüşlerinden başka hiçbir şeye ilgi göstermez ve diğer insanların durumlarını veya düşüncelerini anlamak yerine onlarla alay ederdi. Önemsiz konulara karşı hassas, birisi planlarına karşı geldiğinde aç bir canavar gibi vahşileşiyordu.

Ellenia için ilk kez böyle bir insanın başkalarına olan bağlılığını görmesi kötü bir şey değildi.Sinir bozucu olan Güneyli bir kadına kör kötük saplantılı olmasıydı.

Endişelendiği başka şeylerde vardı.

Onun için özel olduğunu düşünen başkalarıda vardı. Örneğin...

(I) "Her neyse, Ruby'ye konuştuklarımızdan bahsetme. Son günlerde yavaşta olsa iyileşiyor. Ama onu zorlarsan muhtemelen buna dayanamayacak."

(Ellen) "Sana söyleyecek söz bulamıyorum! Benim kim olduğumu düşünüyorsun?!”

Sinirli ve homurdanan Izek'in karmaşık bir görünüşü vardı. Ve Ellenia'nın dili tutuldu

Onun gerçekten vicdanı var mıydı?

Başka bir insan gibi davranmasına alışmak zordu.

(Ellen) "Çünkü öfkene kapılırsan yapacakların konusunda endişeleniyorum!  Her şeyi biliyorsun. O halde ona neden kustuğunu soracak kadar…"

(I) "Neden ona kızacağımı düşünüyorsun? Neden bana böyle bir imada bulunuyorsun?”

(Ellen) "Neden sana imada bulunduğumu düşünüyorsun? Bunu gerçekten endişelendiğim için yapıyorum. Dün, Ruby olanları dürüstçe anlatsaydı bana bu sorun çözülecekti. Sadece hiçbir şey yapmadığını söyledi. Ama sonra ne oldu?”

Makul bir argümandı.  Her şeyden önce Ellenia, Rudbeckia'nın gizli düşüncelerinin farkında değildi. Ancak Izek, Kuzey soylularından korkacak olan Rudbeckia'yı suçlamak istemedi.

Daha da kötüsü, yeme bozukluğu vardı. Her zaman onun zayıf vücudunda hiçbir değişiklik olmadığını düşünüyordu.

İlk gördüğü zamana göre biraz daha iyiydi ama gizliden gizliye her zaman böyle miydi?

Bunu ne zamandır yapıyordu?

Bilmiyormuş gibi mi davranmalı yoksa tutunup konuşmalı mıydı?

Konuyu o açarsa nasıl tepki verirdi?

Düşünceler ürperticiydi ve midesi yanıyordu.

Kime neye kızacağını bilemiyordu.

Aklında çok fazla düşünce vardı. Karmaşık ve kirli duygular…

Son zamanlarda, Rudbeckia ona eskisi gibi garip korku dolu bakışlar atmıyordu.

Bu iyi bir gelişmeydi. 

Yüreğindeki yükü atarcasına cıvıl cıvıl gülümsediğini görmek, yanına gidip ona sarılmak, her gece yüzünde belli belirsiz bir ifadeyle yatağında uykuya dalmak da güzeldi.

Dün geceki gibi ortalığı karıştırıp o küçücük eliyle ona vurması bile...

İyileştiğinin bir kanıtı olduğunu düşündü. Şimdi nereden başlamalıydı?

Asıl nedenini bulmak zorundaydı. Ancak etraflarındaki insanlarda ayrı bir sorundu. Onu ağlatan insanlar, yıllardır güvenilir olarak gördüğü insanlardı!

Ama şimdi canavarlar daha güvenilir görünüyordu.

Hizmetçi ve Freya.

Freya ve Lorenzo...

(Ellen) "Neden birdenbire sustun?"

Ellenia'nın sorusuna yanıt vermedi.

Freya'yı düşündüğünde kafasının bir tarafı buz kesti.

Aslen iki yüzlü biri miydi?

Binicilik partisindeki olayla birlikte, Lorenzo'nun dün geceden beri ısrarla zihnine takılıp onu bir şeyler yapmaya teşvik eden sözleri, içinde soğukluk duygusu büyüyordu.

Stajyeri Andymion kolay kolay tartışmaya kapılacak biri değildi. Böyle bir adam son zamanlarda Lorenzo kavgaya etti. Neden kavga ettiği konusunda ona baskı yapsa da herhangi bir açıklamada bulunmadı. Daha sonra söylediği tek şey, Lorenzo'nun küstah hali sevdiğine karşı yanlış hisler besliyor gibi göründüğü içinmiş.

Yanlış duygu, bir gencin anlamsız aşkı anlamına gelmezdi.

(Ellen) "Abi?"

(I) “... Bu arada Ruby, bahçemde böylesine tatsız bir karışıklık olduğu için önce özür dilememi rica etti.  Üzgünüm. Benden bu mesajı iletmemi istedi.”

(Ellen) "Neden ben?"

(I) “Çünkü dadına vurdu. Her ne haltsa iki tarafında eşitlemesini istedim.”

Daha çiftlerin birbirine benzediğini duydu. Ama neden abisi onun yerine Ruby'nin şeklini almadı?

Ellenia derin bir iç çekti ve iki elini birden sıktı. Ruby çok iyi bir insandı.

(Ellen) "Ben de Ruby ile aramın böyle olmasından hoşlanmıyorum. Bu tür durumlardan nefret ediyorum.”

(I) "Bu sözlerin içimi rahatlattı. Senden bir iyilik isteyecektim."

(Ellen) "İyilik derken neyi kastediyorsun?"

 (I) “Müstakbel akrabalarımız yakında bu perişan malikanemizi ziyaret edecek.”

Izek'in alaycı bir ifadeyle parıldayan gözleri sakinleşti.

Onun bir şey istemesi oldukça nadirdi. Bu yüzden Ellenia sessizce dinledi.

(I) "Gladyatör Maçlarında dolayı onlarla ilgilenecek vaktim olmayacak. Bu yüzden umarım gözlerini onlardan ayırmazsın."

(Ellen) "Kimden?"

(I) “Eşimden ve onun ailesinden. Özellikle Kardinal Valentino'yla birlikteyken gözlerin onun üzerinde olsun.

Yorumlar

  1. İzek senin Freya'nın iki yüzlü olduğunu çoktan anladığını sanmıştım hayal kırıklığı oldun ama en azından Cesare'nin bi haltlar karıştıracağını anlamışsın . Bir taraftan onun yaptığı fenalıklarında Ruby'nin üstüne yıkılmasından korkuyorum

    YanıtlaSil
  2. ingilizcesinin finali yayınlandı okudum geldim. ah izek biraz daha çabalamalısın koçum rubyciğimin düşmanı çok

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Final? Sezon finali mi yoksa roman tamamen bitti mi?
      -Robin.

      Sil
  3. CESAREEEE GELDİ LİGME LİGME ETSİN İZEK SENİ PİSLİK SEREFSİZ

    YanıtlaSil

Yorum Gönder