How to Get My Husband on My Side - 78.Bölüm (Türkçe Novel)
Tam olarak ne demek istediğini anlamam biraz zaman aldı.
Söylediklerinde ciddi miydi?
Rakipleri canavarlardı.
Bazıları benim arkadaşımdı, hepsi değil.
Vahşi hayvanlarla karşılaşıp karşılaşmayacaklarını bile biliyordum ve tek taraflı olarak avlanan zavallı yaratıklar olmadıklarını da.
Bu vahşi gladyatör maçında endişelenmesi gerekenler, ağlayan canavarlar değil, katılımcılardı.
Ama neden bana bunları söylüyordu?
(I) "En önemlisi, bu maçta yeni bir rekor kırarsam, gelecekte ne olursa olsun kimsenin seni aptal yerine koymayacağını garanti edebilirim."
Söylediklerine neredeyse bir aptal gibi gülecektim.
Bunu yapma!
Neden bana bunu yapmaya devam ediyorsun?!
Katılma nedeninin bu olması hiç mantıklı değildi.
Tek amacı Kuzey'i canavarlardan korumak olan bu paladinin maça katılma sebebi artık bendim…
Aniden beni neden diğer canavarlarla iletişim kurmaktan alıkoyduğunu, Sör Ivan ve diğerlerinin beni gizlice ayaz kurtlarına götürdükleri zaman neden bu kadar kızdığını anladım.
Sadece belirsiz tehlike yüzünden değildi.
Eğer Popo cüce olsaydı, bir süre önce cüce yakaladığını söylediğinde bu durum beni rahatsız ederdi. Kuzey'de bunun kaçınılmaz bir son olduğunu bilsem de kalbimde kötü hisler olurdu.
Nedeni ve sınırları belirsiz olan yeteneğimin tanımı sadece basit bir tercüman değil, aynı zamanda bir sempatizan olmak olduğundan kalbimin biraz kırılması kaçınılmazdı.
Izek bunu tahmin etti ve elinden geleni yaptı…
(R) "Iz."
(I) "Hm?"
Her şeyden önce şu anda onu sınamak benim için çok zalimceydi.
Çiftlerin zamanla birbirine benzer davranışlar sergilediğini duydum, hah…
(R) "Leydi Furiana bana nereye ait olduğumu söylemek için kendi üstüne çay döktü."
(I) "…Ne?"
(R) "Baş hizmetçi de daha önce benzer şeyler söyledi. Ben de farkında olmadan ona tokat attım. Her şeyi bu kadar büyüttüğüm için kendimden utanıyorum…”
(I) "Bir saniye… Bir saniye!!!"
Aniden söylediklerim karşısında gözlerini kıstı ve bir eliyle şakağını ovaladı.
Boğazıma oturan ağır yumruyu yutkundum.
İlk başta bunu söylemek zordu ama…
(I) “Bekle… Acele etme ve bana başından beri ne olduğunu anlat. Onlar sana ne yaptı? Acele etme.”
Biraz sersemlesem de hızlıca toparlandım.
(R) "Asla kötü bir niyetim yoktu. Sanırım son zamanlarda çok kibirli görünüyorum. Bana aşırı güvenin iyi olmadığını söyledi ve ardından elinde tuttuğu çay bardağını…”
(I) “Ruby.”
(R) "Efendim?"
(I) "Doğrudan sona atladın. Her şeyi olduğu gibi anlat."
Ayrıntılar hakkında konuşmanın ne yararı vardı?
Yüzüne bakmaktan çekindim.
Izek şaşırtıcı derecede ifadesiz bir yüzle oturuyordu.
Belki de ay ışığından dolayı kırmızı gözleri prizma parçaları gibi rengarenkti.
O karmaşık, gizemli, zihinsel işkenceden ıstırap çekiyormuş gibi görünen gözlerine bakmak yürek parçalayıcıydı.
(I) "Olanları az buçuk Ivan'dan duydum. Ama sen olup olmaman benim için önemli değil."
(R) “…”
(I) "Bana nasıl anlattığın önemli değil. O yüzden aklına geleni söyle. Bugün neler oldu?”
Bu... bu sinirli adam sarhoş muydu? Gülünçtü!
Vahşi at gibi atan kalbim biraz sakinleşmiş gibiydi.
Alışkanlıklarımdan mı kaynaklanıyordu?
Yaşanan gerçeklere güvenmek çok zordu.
Çok ileri gidersem ya da aniden sinirlenirse ne yapacağımı bilmiyordum. Bu yüzden elimden geldiğince atlayarak anlatacaktım. Çünkü bu kadar aptal olduğum için azarlanmaktan korkuyordum.
(R) "Iz, gerçekten benden başka hiçbir şeyi umursamıyor musun?"
(I) "…Evet gerçekten."
(R) "O halde, dileğimi yerine getirebilir misin?"
Izek, beni başka bir şey söylemeye zorlamak yerine, başını hafifçe eğdi ve hemen gülümsedi.
Bakışları eğlenceli görünüyordu.
(I) "Bunu yapmamam için bir sebep yok."
(R) "Herhangi bir şey olsa da mı?"
(I) "Sadece ne istediğini söyle püpheli prensesim."
(R) "B-benden bıkma."
(I) "Nasıl bir dilek bu?"
Yumuşak sesi bir anda kısıldı.
Ses tonu o kadar gülünç görünüyordu ki sinirlenmedi bile.
Başımı eğdim ve dikkatlice ekledim.
(R) "Bunu düşünmek istemiyorum. Ama sadece bir an için bunun gerçekleştiğini düşünüp duruyorum. Bir an için kör oldun ve bir gün benden bıkacaksın..."
(I) "Sana bunları Freya mı söyledi?"
(R) “…”
(I) "O, gerçekten! Az önce baş hizmetçinin de benzer şeyler söylediğini söyledin. Sonrasında ona tokat attın."
(R) "Elbette olanları büyütmüş olabilirim ama..."
(I) "Aklıma ve bedenime çok işkence ediyorsun."
Alçak sesli kükremesi neredeyse tüylerimi diken diken edecekti.
Kalbimin çarpmasının sebebi tamamen korku mu, yoksa gelecekte yapacakları mı bilmiyordum.
Cehennem alevleri gibi şüphe ve öfkeyle yanan bakışları, öleceğimi önceden haber veren bir orakçı gibiydi.
(I) "Neden onlar...!! Ve sen bu saçmalığa gerçekten inandın mı?"
(R) "Bu doğru değil! Böyle düşünmek istemiyorum!"
Umutsuzca başımı salladığımda yanan gözleri hafifçe yumuşadı.
Ah Kalbim…
(I) “Değilse, neden böyle bir istekte bulunasın ki…”
(R) "Herkes aynı şeyleri söyleyip duruyor! Seni uzun zamandır tanıyorlar. Ben senin hakkında pek bir şey bilmiyorum… Bu yüzden bundan emin değilim.”
(I) "Emin olmak mı?"
Bana bakan kişi yavaşça ayağa kalktı.
Tıpkı tehlikeli bir canavarın sahnesi gibiydi.
Ah, bu çok tehlikeliydi…
(I) "Emin değil misin?"
Kaşlarımı hareket ettiremedim…
Nefes alamıyordum…
Leopar gibi adımlarla yanıma yaklaşırken kafamda kırmızı bir ikaz ışığı yandı.
(I) "Emin olman için ne yapmam gerekiyor?"
(R) “…”
(I) "Saçma sapan konuşan herkesi yakalayıp tekrar etmesinler diye dillerini mi koparmalıyım?"
Şu anda neyden bahsediyordu?
Saçma değildi. Çünkü ana karakterimizin söylediği buydu.
Kendine hakim ol haydut! Onlar senin eski arkadaşların!
Üzgünüm…
(R) "Bunu yaparsan başın büyük belaya girer."
(I) "Bela mı? Ne kadarda büyük bir sorun!”
Başımın üstünde gülümseyen sesi her zamankinden daha ürkütücüydü.
Bağırmasının onun için daha iyi olduğunu hissettiğim noktaya kadar…
(R) "Benim yüzümden kavga etmeni istemiyorum..."
(I) "Bir kocanın karısının onuru için savaşması cesaret verici değil mi?"
(R) “Ama bunu yaparsan ailelerin arası bozulur ve iç savaş başlar…”
(I) “Onlara sana bunları söylemekten vazgeçmelerini söyle! Yoksa hepsini küle çeviririm!”
(R) "Ben..."
(I) "Brittania ya da Romagnada ki her şeyi küle çevirirsem bu endişeni azaltacak mı?"
(R) “…”
(I) "Hmm? Söyle bana. Gizli gizli ağlamalarını nasıl dindirebilirim?”
Gizli gizli ağlamak mı?
Başımı yavaşça kaldırdım, elimi koluna yasladım ve tuttum.
Izek'in yukarı doğru bakan gözleri çarpık ve bir o kadar alev alevdi.
Benimle ilgilenmek dayanılmazmış gibi. Yine yorgun musun? Neden bu kadar yorgunsun?
Uzanıp parmağımı gözlerinin çevresine bastırdım.
(R) "Bu senin hatan değil. Sorun benim.”
(I) “…”
(R) “Çünkü dışarıdan böyle görünüyorum… Hiçbir şeye güvenmiyorum. Senin sayende ne kadar mutluysam, hayalim yıkılacak diye de bir o kadar endişeliyim. Bu yüzden..."
Bana sarılıp sonbahar akşamlarını renklendiren kırmızı alacakaranlık kadar sıcacık hissettirecek birinin asla olmayacağını düşünürdüm. Çünkü tüm hayatım boyunca beni doğuran ailem tarafından bile terk edildim. Geçmişte ve şimdiki hayatta hayatta kalma mücadelesi veren lanetli bir ruhtum.
Ölmeyi bu kadar çok reddetmemin nedeni daha önce yaşadığım acı değil, aynı zamanda karanlığa çekildiğim anın hatırasıydı.
Doğduğumdan beri, bana yaşamaya değmediğimi söyleyen bir dünyada hayatta kalmak istedim.
Tüm dünya ölse bile sonuna kadar hayatta kalmak istedim.
Ve tekrar ölürsem, aynı kader ve prangalarla başka bir dünyada yaşamak istedim.
Ama onunlayken böyle hissetmiyordum.
Onunla birlikteyken artık lanetli bir ruh olduğumu düşünmüyordum.
Seninleyken kendimi gerçek bir prenses gibi hissediyordum.
Asil ve sevilen bir prenses gibi hissediyordum.
Bir gün benim gerçekte kim olduğumu öğrense bile, artık beni istemeyecek olsa bile, bana bir rüyadaymış gibi bakmayacak olsa bile, ailemden ve diğerlerinden bir o kadar farklı olsam bile…
(R) "Bana inandığın için teşekkür ederim. Daha önce hiç böyle hissetmemiştim.”
Sessizlik durdu. Şiddetle dalgalanan ve gözlerime bakan kırmızı gözler, bir zamanlar donmuş ormanda gördüğümle aynıydı.
Neden böyle gözleri var?
Soğuk olmaya kararlı olduğunu bildiğim münzevi ve acımasız kahraman nereye gitti? Gözlerimin içine bu kadar ciddiyetle bakan bu garip adam da kimdi?
Gerçekçi olmayan yeni bir duygu ortaya çıktı.
Izek'in nasırlı avuçlarıyla yanağımı okşadığı anda geri gelen gerçeklik hissi içimi acıyla delip geçti.
(I) "Senin için her şeyi yapabilirim. Ama bu bir dilek için çok fazla minnettarlık değil mi?”
(R) "Tatsız olduysa özür dilerim. O kadar aptaldım ki! Bu yüzden çok endişelendim...”
(I) “Evet, sen bir aptalsın ve ben her zaman senin tarafındayım.”
Ses tonu, ilk bakışta çaresiz hissetmeme neden olacak kadar kararlıydı. Bu suçlu hissetmeme neden oluyordu.
Sanki çok kötü bir şey yapmışım gibi.
Onu neşelendirmek umuduyla ağzımı şakacı bir şekilde açtım.
(R) "Gerçekten mi? Haksız olsam bile benim yanımda mı olacaksın?”
(I) “…Evli bir çift bedenen ve ruhen birdir. Çoğu insanın doğal olarak düşmanıyım.”
« Önceki Bölüm Sonraki Bölüm »
"Şüpheci prensesim" çok tatlıydı
YanıtlaSilLaf sokmacalı iltifat 😹 ~Çağla
SilEline emeğine sağlık çevirmenim teşekkürler
YanıtlaSilTeşekkür ederim 😻 ~Çağla
Silçoook acı ya :( daha acı günler bizi bekliyor
YanıtlaSilNasıl neden ama yaa
SilAyyy demeyin öyle bende çevirirken olaylara şahit oluyorum 😭😭 o kadar tatlılar ki ilerleyen bölümlerde kalbimiz nasıl dayanıcak😭😭 ~Çağla
SilBu kız beni duygusallaştırıyor 🥺 başta sevmemiştim sürekli rol yaptığını söylediği için ama şimdi çektiği acıyı, güvensizliği ve korkuyu anlıyorum ve maalesef tanıyorum. İzek'in davranışları çok hoş o da beni duygusallaştırıyor. Umarım gerçek hayatta da sevdiğini olduğu gibi kabul eden ve ona her koşulda inanan insanlar vardır. Çeviri için çok teşekkürler Çağla 💗
YanıtlaSilNe kadar güzel bir yorum öyle 🥺💖 Aslında söylediklerin o kadar doğru ki bazen Ruby’e çok kızsamda sonrasında hak veriyorum. Sevgisiz büyüyen birine sevgiyle yaklaşınca bu kadar bocalaması çok normal 🥺💖 Güzel yorumun için çok teşekkür ederim 😻💖~Çağla
SilÇağla cevirmenim acaba yeni bölüm gelmezmi☺ kaç gündür sayfada çıt yok
YanıtlaSilKendimizi şu sıralar offline çok aldık dimiiii 🫣 Yeni bölüm hazır kontrol aşamasından geçtikten sonra yayınlanacal muhtemelen yarın gelirrr 😻 Elimden geldiğince size fazla fazla bölüm vermek istiyorum. Yolumuzu çoktan yarıldık güncele yetiştik sayılır. Sabrınız içinde çok teşekkür ederim 🥰💖~ Çağla
SilEğer ban yemezsem site ismini vererek yardımcı olmak isterim .
SilRuby askima bi kez sarilma istiyorum bebegim ya 😭😭😭🤧🤧🤧
YanıtlaSil