How to Get My Husband on My Side - 55.Bölüm (Türkçe Novel)

how to get to my husband un my side novel - chapter 55

"Lütfen bir dahaki sefere bana da öğretin Leydim."

"Ayaklarınızı nasıl hareket ettirmiştiniz? Bu şekilde mi?''

“Aslında bu kış bir gezi için Romagna'ya gideceğim. Sanırım rezil olacağım. Güneyli soylularının bu kadar zarif olabileceğini tahmin edemezdim ."

Güzelce dekore edilmiş ziyafet salonunun bir tarafında benim yaşlarımda genç kadınlar diğer tarafında orta yaşlı evli kadınlar duruyordu.

Her ne kadar Freya'nın varlığı beni endişelendiriyor olsa da, endişelendiğimin aksine, atmosfer oldukça sakin ve sıcaktı.

"Lord Izek'in dans ettiğini görmek beni çok şaşırttı. Bunu daha önce hiç yapmamıştı.''

"Doğru! Sanırım bu yüzden erkekler evlendikten sonra değişiyor."

"Bence bu kişiye bağlı. Herkes öyle diyor ama benim kocam neden değişmedi?”

İçlerinden birinin serzenişi üzerine bir kahkaha tufanı koptu. Birden ortamın enerjisi yükseldi.

Ah, ben de böyle hissediyordum ama...

Andymion'un kafasını fark eden tek kişi ben miyim?

"Doğrusunu söylemek gerekirse siz ikinizi göründüğümde kalbim o kadar hızlı atıyordu ki neredeyse patlayacak gibiydi."

"Ben de Sör Izek ve Sir Ivan'ı gördüğümde çok heyecanlanıyorum. Ne kadar harika vahşi bir görünüm sergilediler……!"

Ne kadar da popülersin, kocacım. Çıplak görümüne rağmen senin vahşi olduğunu düşünüyorlar.

Onun bu münzeviliği olmasaydı, o benim ilk erkeğim olacaktı.

Onu bu kadar sevimli bulduklarına göre hayranı olarak rol yapmaya devam etmeli miyim?

(R)"Aslında ben de öleceğimi düşündüm. Ne kadar gergin olduğumu tahmin bile edemezsiniz. Neredeyse hata yapıyordum.''

“Beklendiği gibi, değil mi? Doğrusunu isterseniz Leydim çok heyecanlıydınız değil mi?”

(R)"Oo elbette… "

"Aman tanrım!"

Kocam için büyük bir fan kulübü kuracaktım. 

Fan kulübünün lideri de ben olacaktım, heh.

"Ah, Leydim, Kardinal Valentino bu festivale geliyor, değil mi?"

"Bizi de tanıştırır mısınız?…….”

Tam her şey iyi giderken konu neden değişti? Ne kadar popüler olduğunu unutmuştum.

Cesare değil hanımlar! O yakışıklı bir adam kılığına girmiş sapık bir psikopat!

(Young-ae) “Güney aksanı oldukça canlı. Kocanız bundan pek hoşlanmışa benzemiyor. Yoksa ben mi yanlış anladım!?”

Her zaman iyi atmosferi bozan biri vardır.

Ne kadarda ısrarcı.

Gri gözleri alayla parlayarak endişeliymiş gibi yapan Young-ae'ye sırıttım.

(R) "Ben çok olgun biri değilim."

(Young-ae) “…Romagna'nın bu konuda Kuzey'e kıyasla daha katı olacağını düşünüyordum. Siz sanıldığından da daha özgür bir ruha sahipsiniz.”

(R)"Tam olarak değil. Muhtemelen abim buraya geldiğinde beni bir güzel azarlayacak. Haa, şimdiden nasıl azarlanacağımı biliyorum. Sanırım bunu hak ediyorum.”

Young-ae'nin hiddetle bana bakan gözleri sinir bozucuydu.

Amacını biliyorum. Bu yüzden benimle konuşma. Kavga etmek isteyeceğim en son kişi kafasında çiçek tarhı olan küçük bir kız çocuğuydu.

Beni ne kadar tahrik etmeye çalışırsan çalış rolümü değiştirmeyeceğim.

Özellikle de Freya olayından sonra.

"Gerçekten mi? Başınız belaya girecek mi?”

(R)"Tabii ki. Bunu neden yaptığımı bilmiyorum. Nedensizce çok kızdım.… "

"Eşiniz çok endişelendi. Bütün gün sizi aradı. Neredeyse Elendalelilerin birçoğu sizi aradı.''

(R)"Herkese çok teşekkür ederim. Bir daha asla bu şekilde sizi endişelendirmeyeceğim.

Biri başımı hafifçe okşadı. 

O benim güzel baldızımdı.

Ellenia saçıma dokunurken şaşırmış gibi görünse de hemen eski soğuk ifadesine geri döndü.

Nasıl yani, kendimi düşündüğüm için benimle gurur mu duyuyordu?

"Bu arada Leydi Furiana, bugün daha iyi görünüyorsunuz. Daha iyi misiniz?"

(Frey) "Dans bile ettim. Tabii ki iyiyim.”

"Omerta ziyafetine katılmamanız kötü olurdu. Aman Tanrım, böyle bir günahı kim işledi? Suçlunun bir an önce yakalanması gerekiyor…”

(Frey)"Bu burada konuşulacak bir konu değil."

Freya bana bakarak sakince konuştuğunda kısa bir sessizlik oldu.

Garip bir sessizlik vardı.

Bana böyle davranmak zorunda değilsin. Bana olan bu bakışların. 

Kaçışımla birlikte suçlunun ben olduğuma inanıyor olabilirdiniz... Benim veya ailemin suçlu olma ihtimalini de düşünüyor olabilirdiniz?

Yine de olayın kurbanı olan Freya'yı suçlayamazdım...

Kahretsin!

Masum olmayı tercih ederdim.

Rol yapacak havamda değildim.

"Evet, kötü şeylerden bahsetmeyelim. Seni rahatsız ediyor olmalı…….”

"Üzgünüm. Düşünemedim.''

Biraz önce rahatlamış olan zihnim tekrar kendine gelmeye başladı.

Birkaç kez düşündüm.

Freya'nın ata binme partisinde gerçekten aklını kaçırmış olması mümkündü.

Belki de o kadar çok şey yaşadığım için bir mağduriyet duygusu geliştirdim. Bu yüzden olanların arkasında onun olduğunu düşündüm.

Çünkü ben çarpık bir insanım.

Yine de, kimse bana inanmadığına ve ben de kimseye güvenemeyeceğime göre, aptalca bir şekilde güvenilip ihanete uğramaktansa dikkatli olmak daha iyidir.

Zaten yaşamak için herkesi kandıran biriyim.

Ancak sorun şu ki, Freya'nın yaşadıklarının ardındaki gerçeği bilmiyordum.

Gözlerimi kaldırıp yanımda duran Ellenia'ya baktım.

Benzer bir şey daha yaşanırsa Ellenia ve Izek'in nasıl tepki göstereceği belliydi.

Bugünlerde ikisi de bana karşı biraz yumuşak davranıyordu ama bunun ne kadar süreceğini bilmiyordum. Ve artık sahip olduğum gücü bildiğime göre, göründüğüm kadar saf olmadığımı kolayca anlayacaklardı.

Allah aşkına bu durum da neyin nesiydi?

Sabırsızlandım.

Şimdi kocamın benden ne istediğini bilmiyordum. Bana duyduğu hisler ilgi mi, şefkat mi yoksa başka bir şey miydi?

En azından Popo ve Griffin'i öldürmedi ve birçok yönden düşünceli davrandı. Umutsuz bir durum yoktu. Önce güven inşa etmeliydim.

Gevşeme zamanı değildi. Benden ayrılma olasılığını engellemem ve sonrasında ne yapacağımı düşünmem gerekiyordu.

Onu bu gece indireceğim!! (Ç.N. Ruby atağa geçecek gibiiiii 😄😄 Beklediğimiz sahne gelir mi ne dersinizzz??🙊🙊)

Son derece kararlı bir halde tuvalete gitme bahanesiyle odadan çıktım.

Tuvalete gideceğimi söylediğimde Ellenia bana garip bir bakış attı.

Bu sefer gerçekten kusmayı planlamamıştım.

Balkonda tuvalet yoktu.

Aynaya yaklaşırken midemde alev alev yanan gerginliğin soğuduğunu hissettim.

Ah, Rudbeckia, o çok güzel. Demek istediğim onun kötülükten ibaret olduğunu biliyorum. Ne de olsa o da Borgian ailesinden. Ama neden hiçbir şey bilmeyen parlak bir prenses gibi görünüyordu?

Elbette bu bakış açısıyla kötü şeyler yapmak oldukça çekici olurdu ama benim istediğim bu değildi.

Romagna'da çok fazla iltifat duyduğum için diğer insanların zevklerinin farklı olabileceğini unutalı uzun zaman oldu.

Yoksa kocam münzeviliğini bırakmak istemedi mi? Bu yüzden mi kaya gibi sert davranmaya devam ediyor? Hayatı boyunca Ellenia ve Freya gibi olgun, çekici güzellikler görmüştü ve hiçbir çekicilik hissetmedi mi?... Hayır!

Önceki hayatımda etrafımdaki insanlara kıyasla asyalı görünüşüm nedeniyle bir ırkçılığa maruz kalsam da burada benzer bir problem yaşamayı beklemiyordum.

Birçok yönden benzeri bir reenkarnasyondu. Keşke daha uzun olsaydım.

Dağınık saçlarımı ve kıyafetlerimi düzelttim.

Sorun değil. Umudumu kaybetmemeliyim. Eh, şimdi daha olgunum. Eminim bu gece onu devireceğim!

(R)“…Öyle görünüyor, değil mi?”

Bir dakika sonra, kocamı bulup onu baştan çıkarmak için kesin bir kararlılıkla tuvaletten çıktım.

Girişteki fısıltı sesleri ben yaklaşır yaklaşmaz kesildi.

“Resmi bir ziyafet verdiler. Eskortlar eşliğinde geldiler ve hatta dans ettiler. Bu herkese açık oldu. Ancak Romagna'nın ona baskı yapmış olma ihtimali de var..."

"Evet. Papa ,sevgili kızının uyum sağlayamadığı için evden kaçtığını duyunca kim bilir ne kadar yaygara koparmıştır? Dük bu tür bir baskı karşısında pes eder mi?" 

“Bilmiyorum, belki ağladı, yalvardı.. Elendale'in coğrafyasını bilmeden kaçması ne kadar da cüretkar."

"Nasıl da saçmaladı. Tıpkı bir tilki gibi. Tam o sırada…”

Ah, ne?

"Hah, Dük'ün sihirli taşı öğrendiğinde koştuğu ilk kişi leydi Furiana'ydı..."

"Evet, buna şahit oldum. Karısını itti ve leydi Freya'ya sarıldı. Bu inanılmazdı değil mi?

"Öyleyse gerçek aşkının leydi Furiana olması daha muhtemel. Henüz ilk gecelerini yaşamadıklarını duydum.''

“Evliliklerinin yakında biteceğini bilmeyen yok. Onlara baktığın anda bunu anlamamak imkansız. Dük gereksiz yere etkilenmeyecek."

"Haaa, leydi Furiana için üzülüyorum. Dük bunu yapmasaydı..."

“Leydi Furiana da bir prenses gibi muamele gördü. Onunla böyle ilgilenmesi çok hoştu..."

“O evden kaçtığı zaman kaçak lonca üyeleri onu buldu. Neredeyse onu satmak üzereydiler...”

"Doğru? Tüm bunlar nasıl oldu? Masum görünüyor ama söylentiler çok kaotik.”

Yorumlar

  1. Milletin ağzı torba değil ki büzesin Rubi üzme sen canını

    YanıtlaSil
  2. Ellerine sağlık 🥰🥰

    YanıtlaSil
  3. Millette ne dedikodu yaptı ya seni çekemiyorlar Ruby 😏

    YanıtlaSil
  4. Çeviri için teşekkür ederim

    YanıtlaSil
  5. Kızımızın yüzüne ahh prenses harikasın çok güzelsin arkasını dönünce binbir dedikodu bu aristokratlar her hikayede böyle yea. Göster günlerini Rubycim şunlara hadi🖕

    YanıtlaSil
  6. yeni bölüm ne zaman.. 😭😭

    YanıtlaSil

Yorum Gönder