MEŞE AĞACININ ALTINDA 2. KİTAP - 192. Bölüm (UNDER THE OAK TREE)


Lüks mermer binaya yaklaştıklarında, genç keşişler onları karşılamak için dışarı fırladılar. Whedon Kraliyet Şövalyeleri ve Remdragon Şövalyeleri'nin her birine özel bir oda tahsis edildi ve Max, yüksek statüye sahip olanların kaldığı bir misafir odasına yönlendirildi.

Büyük bir yatağı olan lüks yatak odasına adım attı, toz kaplı pelerinini çıkardı, ejder derisinden yapılmış zırhını ve beline sarılı kılıcını çözdü ve onları girişe koydu.

Bir süre sonra başlarına beyaz kukuleta geçirmiş hizmetçiler sıcak su dolu küvetlerle odaya girdiler. Max hizmet etmek için bekleyen hizmetçileri yolladı, sonra çizmelerini, yün gömleği ve pantolonunu birbiri ardına çıkarıp attı.

Kendin buharlı suya bıraktığında, uzun yolculuktan gerilen kasları gevşedi. Yavaşça inledi ve küvette arkasına yaslandı.

Mümkünse kocasıyla banyo keyfi yapmak istiyordu ama ne zaman geri döneceği belli olmayan Riftan'ı beklerken büyük bir özenle hazırlanmış banyo suyunun soğumasına izin veremezdi.

Uzuvları kırışana kadar suda oynadı, sonra küvetten çıktı, temiz kıyafetlerini giydi ve saçını kurutmak için aynanın karşısına oturdu. Sonra, kapı çalındı. Mac mutlu bir yüzle kapıya koştu.

“Vay canına, geldin mi? Konsey ne dedi...”

Kapıyı açıp hızla lafları sıralayamaya başlayan Max, yabancı bir yüz görünce irkilerek ağzını kapattı. Sert bir ifadeye sahip orta yaşlı bir kadın, soluk yeşil gözleriyle ona bakıyordu.

"Ki-kim…"

"Tanıştığımıza memnun oldum hanımefendi. Benim adım, Lydia Ronabelle. Bu sarayın yönetiminden sorumluyum.”

Kadın kibarca başını eğdi, sonra kenara çekildi ve koridorda sıralanan hizmetçileri işaret etti.

"Sör Calypse bana karısına yakışacak giysiler hazırlamamı söyledi, ben de aceleyle geldim."

Max, hizmetçilerin ellerindeki giysi yığınına baktı ve şaşkın bir ifade takındı. Hükümdarlarla görüşmeye giderken birdenbire kıyafet göndermiş... Acaba kendisini mecliste aramış olabilir mi? Endişeli bir ifade takındı ama kadın sakin bir tonda ekledi.

"Zafer ziyafetine kadar hazır olması için zaman daralıyor. Sakıncası yoksa hemen hazırlanmaya başlamak istiyorum.

"Zafer... ziyafet?"

“Zafer haberi geldikten kısa bir süre sonra, Papa Hazretleri bize müttefiklerin gelişi üzerine büyük bir ziyafet hazırlamamız talimatını verdi. Birkaç saat içinde Balbon'da kalan tüm asiller ve soylular burada toplanacak."

Max içini çekti. Pamela Platosu seferi bittikten zafer ziyafeti birkaç hafta boyunca yapılmadı mı? Mali krizde olduğu söylenen Osiria'nın Büyük Tağınağı'nın soylularına alkol ve yiyecek sağlamanın maliyeti neden bu kadar iyi artırıldı bilmiyorum.

İç çekerek kapı eşiğinden çekildi. Dinlenme isteği çok fazlaydı ama kilisenin gözünden düşebilecek, Papa'yı gücendirecek bir şey yapmak istemedi.

"Balbon'dan modaya uygun kıyafetlerle getirdim. Bir göz atın ve bir şeyi beğenirseniz bize bildirin. Jill, aksesuar kutusunu buraya getir! Rita, hanımefendinin saçını yapabilirsin."

Max yatağın üzerindeki giysileri karıştırdı ve süslü gül desenleriyle yoğun bir şekilde işlenmiş koyu kırmızı bir elbise seçti. Koyu renk giysiler giymek tenini daha beyaz gösteriyordu.

Max aynanın önünde durup vücudunu inceledi, sonra sanki hizmetçilerin meşgul elleri tarafından itilmiş gibi masaya oturdu. Sevimli genç bir hizmetçi, saçlarını ustaca kurutup nazikçe taradı. Daha sonra şakak tarafındaki saçları birkaç örgü halinde ördü ve diğerlerini bol bukleler halinde bir araya toplayıp incilerle süslenmiş bir ağ ile bir daire şeklinde sardı.

Başka bir hizmetçi yüzünü inceledi, özenle yanaklarına ve dudaklarına bir şey sürdü ve Max daha sonra aynaya baktığında çillerinin hiç iz bırakmadan kaybolduğunu görünce şaşırdı. Sadece bu da değil, dudakları da daha kırmızı ve daha nemli görünüyordu. Sert suratlı hizmetçiye hayranlıkla baktı.

"Yüzüme sürdüğün şey... nedir bu?"

"Bu fondoten. Bu aralar Balbon'un asil hanımları arasında revaçta olan bir güzellik ürünü.”

Anatol'a dönmeden önce Max, o üründen kesinlikle bir tane alacağına kendi kendine söz verdi.

"Kayışları biraz daha sıksam sakıncası olur mu?"

"Yapabilirsin."

Hizmetçi, kabarık göğsünün alt kısmındaki altın iplikten yapılmış bir ipi gerdi ve ardından bol eteğinin kenarını düzgün bir şekilde düzeltti.

Max bir hanımefendi gibi giyinmiş halde gururla kendine baktı. Ziyafetin anlamsız olduğu konusunda içten içe homurdansa da heyecanlanmaya başladı. Bunu Riftan'a göstermek için sabırsızlanıyordu.

"Biz müsaadenizle gidiyoruz."

Onunla dikkatle ilgilenen hizmetçiler, memnun yüzlerle odadan ayrıldılar. Max pencereden dışarı baktı. Birdenbire gökyüzü koyu bir renge büründü. Yıkanmak için çıkardığı kolyeyi geri taktı ve sonra birisi kapıyı çaldı.

"Bayan Calypse, sizi ziyafet salonuna götürmeye geldim."

Kapıyı açtığında, ikisi de temiz giysiler içinde olan Yurixion ve Garrow'u gördüm. Bakışları, parlak gümüş rengi saçlarını özenle toplayan ve gümüş tunik üzerine mavi bir ceket giyen Yurixion ile koyu kırmızı bir yelek üzerine parlak siyah deri bir ceket giyen Garrow arasında gidip geliyordu.

Yurixion'un güzelliği göz kamaştırıyordu ve Garrow da erkeksi cazibesini sonuna kadar sergiliyordu. Genç oğlanların hangi ara bu kadar onurlu genç adamlar olduklarını merak ederek yeni bir duyguya kapıldı. 

"İkiniz de çok havalısınız! Resmi kıyafetler size gerçekten çok yakışmış.” diye haykırdı gururlu bir yüzle.

"Siz de her zamankinden daha güzelsiniz." Garrow nazik bir gülümsemeyle konuştu. Ağzı açık bir şekilde ona bakan Yurixion başını salladı ve yüksek sesle konuştu.

“Gerçekten öyle! Her zaman güzelsiniz, ama bugün göz kamaştırıcısınız! Ziyafetteki herkes güzelliğinize hayran kalacak."

Onun yaygarasına alışmış olan Max garip bir kahkaha attı. Dürüst olmak gerekirse, Yurixion'un sıra dışı görünümü kendisinden daha fazla insanın dikkatini çekecek gibi görünüyordu.

Makyajsız bile hiçbir leke göstermeyen beyaz, pürüzsüz tenini kıskanırcasına ona bakan Max, Yurixion'un yanından sıvıştı. Kendisinden daha güzel görünen bir adamla ziyafet salonuna yan yana yürümek zorunda kalması, birdenbire ona ağır geldi.

"Riftan'ın... şimdi nerede olduğunu biliyor musun?"

"Lord Calypse, Majestelerinin yanında." Garrow sakince yanıtladı.

"Görünüşe göre Balbon'a geldiğinizden beri Majesteleri ve çeşitli soylularla görüşüyor."

Koridorda yürürken Max kaşlarını çattı. III.Ruben'in Riftan'ı sürükleyip, bir ganimet gibi sergileyeceğini düşünmek onu üzdü. En azından nefes alması için ona biraz zaman vermesi gerekmez miydi?

İçinden homurdandı ve merdivenlerden inip büyük mermer salona indi. Karşısında, binlerce mumun parıldadığı muhteşem bir ziyafet salonunun manzarası belirdi.

Girişte durdu ve ipekler, kadifeler ve her türden mücevherlerle süslenmiş yüzlerce insana baktı. Tavus kuşu gibi süslenmiş kadınlar ve şövalye üniforması giymiş erkekler birlikte dans ederken, diğer tarafta yüksek rütbeli rahipler ve feodal beyler karşı karşıya oturmuş içki ve yiyeceklerin tadını çıkarıyorlardı. Garrow, kaotik sahneyi çılgınca incelerken onu ziyafet salonunun bir tarafına götürdü.

"Bu tarafa gelin."

Onu takip eden Max, masanın etrafında oturan Remdragon Şövalyelerini fark etti ve parlak bir şekilde gülümsedi. Gür sakalını tıraş eden ve şık bir kıyafet giyen Hebaron onu baştan aşağı süzüp, küçük bir ıslık çaldı.

"Hoş geldiniz, Bayan Calypse. Böyle kıyafetler içinde gerçekten göz kamaştırıyorsunuz. Parıldayan bir gül gibi.”

"Teşekkürler. Sen de harika görünüyorsun.”

Max nazik bir sesle cevap verdi ve ardından Riftan'ı bulmak için etrafına bakındı. 

"Kaptanımız henüz gelmedi. Görünüşe göre Kral Ruben onu bırakmayacak.” dedi Hebaron sırıtarak.

Max kaşlarını çatıp içinden söylendi. 'Konuşacak bu kadar çok şeyleri var mı?' 

Hebaron'un karşısında oturan Elliot ayağa kalktı ve boş bir sandalye çekti.

"Lütfen buraya oturun."

"Teşekkürler."

Max oturdu ve ziyafet salonunu inceledi. Uslin Rikaido, ziyafet salonunun bir tarafında Prenses Agnes ile konuşuyordu ve Gabel güzel bir bayanla dans ediyordu. Diğer yanlarında Balto Şövalyeleri oturuyordu ve masanın etrafında oturup içki içenlerin arasında, Balto Konfederasyonu temsilcisi ile Richt Bleston'ın karşı karşıya oturduğunu görebiliyordu.

Max'in yüz ifadesi sertleşti. Muhtemelen onu kendi tarafına çekmeye çalışıyordu. Gergin bir şekilde dudağını ısırırken, Richt Blesson onun bakışını hissetmiş gibi başını çevirdi ve elindeki gümüş kadehi kaldırdı. Max, kuzeylinin dudaklarında alaycı bir gülümsemenin yayıldığını görünce öfkeden kızardı.

Bu kadar insan yaralanıp ölmüşken, adamın savaştan henüz vazgeçmemesine kızmıştı. Kuzeylilerin neden burada daha fazla kan dökmek istediklerini anlayamadı.

Bunu düşünen tek kişinin kendisi olmadığını anladı. Çoğu insan tekrarlanan savaşlardan bıkmıştı. Bu şartlar altında Balto barış anlaşmasını bozarsa diğer altı ülkeyi birden düşman haline getirecekti.

Barış antlaşmasına karşı çıkan feodal beylerin bu gerçeğin farkına varmaları halinde fikirlerini değiştirmekten başka çarelerinin kalmayacağını düşündü. Arex'in soylularının nerede olduğunu görmek için başını çevirdi. Sonra Kuahel'i' siyah bir takım içinde görünce gözleri kocaman açıldı.

Normalde, rahiplerin rahip kıyafetleri dışında herhangi bir şey giymesi yasaktı, ancak şövalyelik ünvanına sahip bir paladin olarak özel resmi kıyafetler giymesine izin verilmiş gibi görünüyordu. İnsanların bakışlarını umursamadan koridorda ilerledi. Max çok geçmeden, kırmızı pelerinli bir eski başrahibinin yanına gitmekte olduğunu fark etti. Kuahel rahibin önünde eğilip bir şeyler söyledikten sonra yaşlı rahibin ifadesi sertleşti, oturduğu yerden fırladı ve dışarı çıktı.

Max endişeli bir ifade takındı. Böyle kalkıp gitmesine neden olacak ne söylemiş olabilirdi? Birden kalbi ağırlaştı. Barış antlaşmasını destekleyenler ve karşı çıkanlar arasındaki çatışmalar, Katolikler ve Protestanlar arasındaki çatışmalar... Hâlâ çözülmemiş endişeler olmasından bıkmıştı.

Masadan bir kadeh şarap alıp kavrulmuş boğazını serinletti. Sonra omzunun üzerinden büyük bir el uzandı. Max dudaklarını kadehten ayırıp başını çevirdiğinde, şövalye üniforması giymiş Riftan'ın ona tepeden baktığını gördü.

Yakışıklı yüzünü görünce tüm endişeleri bir anda yok oldu. Max ayağa kalkıp onu yanağından öptü.

"Seni ne zaman görebileceğimi merak ediyordum."

"Öyle mi?"

Riftan tek kaşını kaldırdı ve kollarını göğsünde kavuşturdu.

"Gözlerini o sümüksü rahipten ayıramıyor gibi görünüyorsun..."

SONRAKİ BÖLÜM

Yorumlar

  1. Off burada kesmeyin ya 😭😭😭 çok beklicem demi hergün syf yenilemekten yoruldum ya valla ben yks ye böyle calissaydum net Türkiye birincisi olurdum 😂(ve bu arada size çevirdiğiniz için coook teşekkür ederim 😍🤩🥰😘)

    YanıtlaSil
  2. Bölüm için çok teşekkürler

    YanıtlaSil
  3. Bayram şekeri tadında bir bölümdü 💕💕💕

    YanıtlaSil
  4. Sümüksü rahip he ah riftan 😂😂

    YanıtlaSil
  5. koskoca kuahel leon'a sümüksü rahip diyen riftan kıskançlığı 🤣

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kıskançlığı güzel di ama😄

      Sil
  6. Ajahah sonu çok iyi 😄 teşekkürler çeviri için

    YanıtlaSil
  7. Yeni bölüm gelsin, teşekkürler

    YanıtlaSil
  8. Çeviri için teşekkürler

    YanıtlaSil
  9. 193 gelsiiiiiin, lütfeeeeen Özge 😍😍😍

    YanıtlaSil
  10. Cok güzeldi kıskanç riftan 😂😂

    YanıtlaSil
  11. Yeni bölüm gelsin nolur çok güzel bir yerde kaldı

    YanıtlaSil
  12. En güzel yerinde kaldı yine ahahaha

    YanıtlaSil
  13. Tesekkurler son 18 bölüm kaldı gözlerim dolu doluu

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Allah kahretmesin cidden bi bebiş göremeden kitap bitecek dimi 😖

      Sil
  14. SONRAKİ BÖLÜM yazisini görünce kalbim çarpıyor resmen ne hale geldik 🤭

    YanıtlaSil
  15. Ya böyle yerde biter mi ama. Şimdi milyon tane senaryo kurmak zorundayım bu saatte. Bölüm için teşekkürler ve lütfen yenisi gelsin hemenn

    YanıtlaSil
  16. Yeni bölüm ne zaman gelir

    YanıtlaSil
  17. Bu ziyafetin sonu da öbür ziyafet gibi bitmezse arıza çıkar sayın yazar!!!!💥😇

    YanıtlaSil
  18. Çevirmen sende vicdan merhamet yok mu çevirmennn çatladık meraktann

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ayyy gerçekten üç gündür yeni bölümü bekliyorum çatlıycam

      Sil
    2. Sürekli bakiyorum cok zor beklemek

      Sil
  19. Özge duy sesimizi ne zaman yayinlanir onu söyle nolur

    YanıtlaSil
  20. Yeni bölüm lütfeeeen! Günlerdir sayfa yenilemekten helak olduk.

    YanıtlaSil
  21. Bekliyoruz bekliyoruz günler çabuk geçsin diye ...

    YanıtlaSil
  22. Bu bolume kadar hizla geldim, simdi insanlar neden bolum gelsin diye yaziyorlar cok iyi anliyorum🙃
    Resmen bagimlisi olmusum

    Tugba

    YanıtlaSil
  23. Bir gün daha çeviri gelmeden bitiyor mu yani? Özledik artık.

    YanıtlaSil
  24. Yarin gelir ins umutla bekliyorum

    YanıtlaSil
  25. Kaç gün oldu 😭

    YanıtlaSil
  26. En guzel yerinde kaldi hikaye yeni bölüm gelsin artık nolur

    YanıtlaSil
  27. cjdsbfhcvbdfhs kıskançlık en çok da sana yakışıyor be reis

    YanıtlaSil
  28. Umudumu hâlâ kaybetmemiş olmam baya garip. Hâlâ ısrarla bakıyorum bölüm gelmiş mi diye

    YanıtlaSil
  29. Malesef hepimiz aynıyız günde en az elli defa sayfa yeniliyorum 😔

    YanıtlaSil
  30. Gel artık vicdansızın oğlu

    YanıtlaSil
  31. Bağımlılığın ne olduğunu yaşayarak öğrenmiş oldum .Bir daha online kitap asla okumayacagim 😭

    YanıtlaSil
  32. Şaka maka bölüm gelmiyor cidden

    YanıtlaSil
  33. Özge hanım artık yeni bölümü geçtim sizin sağlığınız için korkmaya başladım her şey yolunda mı iyisiniz inşallah ? :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Twitter'dan tweet atmış bugün ben de bir şey mi oldu demiştim de ölmediğinden eminiz en azından

      Sil
  34. Biriniz mutlu son yazsın da yeni bölüm gelene kadar onunla idare edelim bari

    YanıtlaSil
  35. Yeni bölüüüüüümmmm yok mu 🥺 sayfayı yenileyip durmaktan ve her saat başı siteye girip durmaktan helak oldum lütfenn yeni bölüm yayınlayın sevgili çevirmenim eğer yayınlayamayacaksanız lütfen söyleyin, sürekli beklenti içerisinde olmak gerçekten çok kötü 🥺

    YanıtlaSil
  36. Günlük rutinlerime ekliyorum sayfa yenilemeyi

    YanıtlaSil
  37. Ay ben unutmuşum yeni bölüm geldiğini iyi ki de unutmuşum yoksa bekleyemezdim sona gelmek üzüyor beni çünkü finali çok kötü yapan saygıdeğer yazara tonlarca kufurumu gönderiyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. finali nereden öğrendiniz?? sormaya korkuyorum sonu kötü mü bitiyor doğru mu anladım :((

      Sil
    2. Ya kötü bitmiyor ama mesela maçı ve riftanin konuşmasi gereken şeyler hiç konuşulmuyor oldu bittiye geliyor her şey bu da hayal kırıklığı yarattı ama Türkçe çeviriler bitsin kendim sonunu tekrar yazicam belki paylaşirim da

      Sil
    3. nereden okuyoruz orjinal noveli ben dayanamaycam artık :D

      Sil
    4. İspanyolca yazınca çıkıyor sonra site çevirisi yapman lazım ama malum Google kötü çeviriyor maalesef ama az kalmış diye duydum Türkçe çevirisi için 20 bölüm mu ne var

      Sil
    5. Teşekkür ederim, en azından final için beklentimi düşüreyim :D Zaten ikinci kitap riftanın nazı niyazıyla geçti ufaktan yormadı değil yani...Hiç olmazsa sonunda toparlasaydı mevzuları :D

      Sil
  38. Aslında kötü bitmiyor çoğu konu çözülmeden bittiği için hayal kırıklığı yaşattı herkese .Sanki yazar acele etmiş bir an önce bitmesini istemiş gibi ...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ayy sonunu çok merak ediyorum biri kısaca özet geçebilir mi spoiler severim 😌

      Sil
    2. Herşeyi bu kadar uzattıktan sonra sonunu acele getirmiş gibi yazması da bir acayip

      Sil
    3. Harbiden ya, yapamadı bu işi savaşı gerçekçi yapıcam diye sonunda kendisi sıkıldı ve bizim de canımızı sıktı...

      Sil
  39. Artık kaç gün oldu hatırlamıyorum bile gelsin yeni bölüm

    YanıtlaSil
  40. Gel vefasız gel vicdansız cagirmazdim acil olmasa ...

    YanıtlaSil
  41. Yeni bölüm gelsin lütfeeeeen

    YanıtlaSil
  42. Yeni bölüm 😔

    YanıtlaSil
  43. Ne oldu site mi çöktü?? Neden koptuk bu kadar??

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Harbiden ya üfff sıkıldım artık yaw siteyi sürekli yenileyip durmaktan :(

      Sil
  44. Harbi bir falcı bulup ne zaman geleceğini sormamız lazım artık üç vakit mi beş vakit mi bekleriz bakalım

    YanıtlaSil
  45. 👁️💧👄💧👁️

    YanıtlaSil
  46. Hayal kırıklığı...

    YanıtlaSil
  47. Yeni bölüm gelmeyecek galiba. Adminin sağlığı yerinde mi ki?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Diğer seriye bölüm atmıştı 3 gün önce ama emin değilim sağlığından

      Sil
  48. Beklerken tükendim sanki 😔

    YanıtlaSil
  49. Ulan Riftan karın başından beri seni bekliyor!

    YanıtlaSil

Yorum Gönder