MEŞE AĞACININ ALTINDA 2. KİTAP - 131. Bölüm (UNDER THE OAK TREE)


Yaklaşık 2 kvet (60 cm) uzunluğunda görünen keskin görünümlü kısa bir kılıçtı. Riftan bıçağı deri kılıfından çıkarıp dikkatlice baktı ve sonra sapı ona uzattı.

"Bunu dene.”

“Ben mi?”

Max, kabzayı temkinli bir elle tutarken şaşkın gözlerle onu izledi. Bıçağın uzunluğu Riftan'ın kullandığından çok daha kısa olmasına rağmen o kadar ağırdı ki tek elle tutmak zordu.

Diğer eliyle kılıcı hızla kaldırdı. Olay yerine bakan Riftan hafifçe içini çekti ve kılıcı tekrar eline aldı.

“İki elli tutulan bir kılıç olarak kullanabilmen için kabzanın uzunluğunu artırmak daha iyi olur.”

"B-bu benim kılıcım mı?"

"Başka ne olabilir?" Riftan keskin bir şekilde içini çekti ve parlak mavi bıçağı kınına geri soktu. Ve bu sefer küçük bir kutudan iki deri eldiven çıkardı. “Bunlar senin için yapıldı. Onları da dene.”

Max dalgın dalgın gözlerini kırptı, onları aldı ve ellerine geçirdi. Pürüzsüz tabaklanmış deri yüzey, ellerini mükemmel bir şekilde sardı. Max yumruklarını sıkıp açtı, şaşırtıcı derecede esnek ve yumuşak derinin dokusunun tadını çıkardı. O anda Riftan siyah göğüs zırhını kaldırıp göğsüne yerleştirdi.

“Arkanı dön.”

Max itaatkar bir şekilde döndü. Kemerini gambesonunun üzerinden iyice sıktı, zırhını ustaca göğsüne tam olarak yapışacak şekilde ayarladı, sonra onu döndürdü ve sordu.

"Çok sıkı değil, değil mi?"

"H-hiç de değil.”

Göğüs zırhı, sanki vücuduna özel yapılmış gibi ona mükemmel bir şekilde oturmakla kalmıyor, aynı zamanda inanılmaz derecede hafifti. Max titreyen gözlerle ona baktı. Korunması için bir silah ve zırh hazırladığına inanamıyordu. Tamamen hevesli bir ses tonuyla konuştu.

“Gerçekten rahat. Nasıl bu kadar hafif olabilir?”

“Cockatrice (horoz başlı yılan benzeri bir canavar) derisinden yapılmış bir zırh. Hafiftir, yüksek seviyeli saldırı olmadıkça delinmez.”

Max zırha şaşkınlıkla baktı. Cockatrice, bir basilisk kadar nadir bulunan yüksek rütbeli bir canavardı. Malzemenin pahalı olmasının yanı sıra, onu işleyecek becerilere sahip çok sayıda usta da yoktu, bu yüzden böyle kaliteli bir ürün elde etmek için çok para ödemek zorunda kalmış olmalıydı. Sertçe yutkundu.

"B-ben sadece bir büyücüyüm... Bu kadar pahalı bir zırha ihtiyacım var mı?"

"Tam da buna ihtiyacın var." Soğuk bir nefes verdi ve ona sert bir bakış attı. “Şu andan itibaren, ne zaman vaktimiz olursa, şövalyeler ve ben sana kılıç kullanmayı öğreteceğiz. Aslında, büyücüler nadiren bir savaşa girerler, ama... senin durumunda, ihtiyacın olursa diye temel kılıç ustalığını öğrenmen daha iyi olur.”

Max, kendini asla pervasızca tehlikeye atmayacağını söyleyerek ona karşı çıkmak istedi ama ağzını kapalı tuttu. Sonunda onu bir keşif gezisine çıkarmaya hazırken boşuna bir tartışma başlatmak istemedi. Hevesli bir şövalye çırağı gibi hararetle bağırdı.

“Kabul ediyorum! Öğrenmek için elimden geleni yapacağım!”

Riftan, gözlerinde karmaşık bir parıltıyla onu izledi, içini çekti ve arkasını döndü. Bu sefer kutudan lacivert bir pelerin çıkardı ve hasar olup olmadığını dikkatlice inceledi.

"Hareket ettiğimizde ya da bir savaş çıktığında her zaman Ruth'un yanında olmalısın. Sana Remdragon Şövalyeleri’ne ait bir büyücü olarak uyman gereken bazı kuralları öğretecek.”

"B-ben... şövalyelere mi aitim?"

“Evet.” Pelerini omuzlarına doladı ve bir açıklama yapıyormuş gibi konuştu. “Şu andan itibaren, Remdragon Şövalyeleri’nin bir büyücüsüsün. O halde bundan böyle, Dünya Kulesi'nin gereksiz parçalarının emirlerine öncelik vermek yerine, komutanın olarak benim emirlerime öncelik ver.”

Max'in gözleri büyüdü. Riftan, kapşonunu kafasına geçirip odadan ayrıldı. Ne olduğunu anlamadan peşinden yürürken aniden farkına vardı. Büyücülerin kendi kuralları vardı. Remdragon Şövalyelerinin büyücüsü olmak için çeşitli prosedürlerden geçmesi gerekiyordu. Titreyen bir sesle cevap verdi.

“R-Riftan, buna o kadar kolay karar verilmediğini çok iyi biliyorsun. Remdragon Şövalyesi büyücüsü olmak için önce Dünya Kulesi'ne resmi bir başvuruda bulunmalı ve sunmalıyım. Ve bazı değerlendirmelerden sonra...”

"Gerekli tüm işlemleri yaptın." diye sözünü kesti biraz soğuk bir şekilde. “Ruth Serbel'in neden o ısrarcı büyücü için haberci olarak hizmet ettiğini düşünüyorsun? Sırf aralarında kan bağı olduğu için Calto Serbel'in talimatlarını sessizce izleyeceğini mi düşünüyorsun?”

Dudaklarında soğuk bir gülümseme oluştu.

“Ruth Serbel, Remdragon Şövalyelerine ait bir büyücüdür. Bu, işinin karşılıksız yapılmaması gerektiği, yaptığı her şeyin ödenmesi gerektiği anlamına gelir.”

"Beni Anatol’a göndermesi karşılığında… Calto ile iş birliği yaptığınızı mı söylüyorsun?" diye sordu şaşkınlıkla.

Urd büyücüleri, Nornui büyücüsü olmasının nedenini çok iyi biliyorlardı. Doğru prosedürü izlerse, elbette güvenli bir şekilde eve gidebileceğini düşünüyordu. Perde arkasında pazarlık yapıldığını öğrenince, güçlü bir ihanet duygusu hissetti. Yüzünden sert ifadeyle, soğuk bir şekilde tersledi.

“Bunu yapmasaydın bile Anatol’a dönerdim. Dünya Kulesi, büyücülerin özerkliğini garanti eder. Bay Calto’nun, konumumla ilgili pazarlık yapmayı hakkı yok.”

"Genellikle öyle olurdu, ama Anatol'de Ruth Serbel var. Büyücüler arasında ona kara koyun muamelesi yapıldığını unuttun mu?” dedi Riftan soğuk bir sesle. “Sen Dünya Kulesi'nin büyücüsüsün. Kabul etmek istemesem bile bu çoktan oldu. Ve Nornui'nin büyücüleri seni istedikleri kadar Dünya Kulesi'nde tutabilirler. Bu riski almak istemedim.”

Ona ne cevap vereceğini bilemedi, bu yüzden ağzını kapalı tuttu. Riftan temiz karla kaplı boş arsaya girdi ve içini çekerek ekledi.

“Ama Ruth'un Dünya Kulesi'nin bir çalışanı gibi davranmasının tek nedeni bu değildi. Kutsal Şövalyelerin gözetiminden bağımsız olarak, Papa ile şahsen müzakere edebilmesi karşılığında kara büyücülerin kayıtlarını araştırmayı kabul etti. Sen olmasaydın bile, Calto Serbel ile işbirliği yapardım.”

Meraklı bir ifadeyle ona baktı.

"Ruth'un Papa ile ne görüştüğünü öğrendin mi?"

“Bana tam olarak bir şey söyleyemeyeceğini söyledi. Belki de sapkınlık veya başka bir şey için bazı standartları değiştiren bir fermanın yayınlanmasını istiyordur. Büyük Sığınak, Dünya Kulesi'nin taleplerini karşılarsa, bu yeterli olacaktır.”

Max derin düşüncelere dalmıştı. Eğer yeni papa büyü lehine bir bildirim yayınlasaydı, büyücülerin faaliyetlerinin kapsamı şimdi olduğundan daha geniş olurdu. Papa ile müzakereler hakkında daha fazla bilgi edinmek için daha sonra Ruth veya Calto'yu sıkıştırmaya karar verdi. Belki Ruth'tan yüksek seviyeli bir büyü öğrenebilirdi.

Ona beklenti ile canlanan gözlerle baktı. Beyazımsı kar taneleri kadifemsi saçlarına yapışmıştı. Yavaşça onları sildi ve dikkatlice konuşmaya başladı.

"Gerçekten... Remdragon Şövalyeleri'nin büyücüsü olmamı istiyor musun?"

"Dürüst bir cevap ister misin?" diye sordu Riftan, ona kopkoyu gözlerle bakarak. 

Onun gölgeli yüzünü gördüğünde, duyguları kum gibi çekildi. Max bir an tereddüt ettikten sonra yavaşça başını salladı. Riftan gümüş boş arsaya bakmak için başını çevirdi ve acı bir iç çekti.

"Sana her zaman her şeyin en iyisini vermek istedim. Kılıç ve zırh değil, çok güzel kıyafetler ve mücevherler vermek ve savaşın dehşetinden habersiz, güvenli ve huzurlu bir yaşam sürmeni sağlamak istedi. Şimdi bile bu hislerim değişmedi.”

“Ben, ben…”

"Ama sen büyücü olmayı seçtin." diye sözünü kesti Riftan, dudaklarında acı bir gülümsemeyle. “Ayrıca, hayatını istediğin gibi yaşama hakkına sahipsin.”

Max boğazında bir yumru oluştuğunu hissetti. Ona bakan siyah gözlerinde, hüzün ve şefkatin karıştığı sıcak bir ışıltı vardı. İçinde dalgalanan duygularına daha fazla dayanamadı ve kendini kollarına attı. Sesi korkunç bir şekilde çatlıyordu.

"İs-istediğim şey, Riftan Calypse ile yaşamak. Sonsuza kadar yanında olacağım.”

Riftan kollarını beline doladı ve yüzünü omuzlarından sarkan saçlarına gömdü. Sonra soğuktan donmuş ensesine sıcak bir nefes vererek fısıldadı.

“Evet. Hadi bunu yapalım.”


*****


Riftan onu Remdragon Şövalyeleri’nin buluşma yerine götürdü. Daha sonra çorak araziye dağılmış şövalyeleri toplayıp, Maximilian Calypse'in Anatol'un büyücüsü olduğunu duyurdu.

Şövalyeler onu coşkulu alkışlarla karşılayınca, Max, bu ezici coşkudan dolayı başının döndüğünü hissetti. 

Birkaç gün içinde başka bir korkunç savaşa girmek için uzun bir yol kat etmek zorunda olduğu gerçeği onun gurur ve tatmin duygusunu mahvetmeye yetmedi.

‘Sonunda Maximilian Calypse, Remdragon Şövalyeleri’nin bir üyesi oldu. Bir gecede bir kvet (30 cm) uzamış gibi hissediyorum.’

Ancak zafer duygusu uzun sürmedi. Geniş silah salonunda kendisine bakan Uslin Rikaido'nun bakımlı yüzünü görebiliyordu. Boğucu bir nefes verdi.

“Hiç şüphesiz, leydimin kaslarını hareket ettiren sinirleriyle ilgili bir sorunu olmalı.”

Yorumlar

  1. Bölüm için teşekkürler ♥️

    YanıtlaSil
  2. Ulan uslin çanak sokmasan ölürsün

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öyle bi yanlış kelime seçmişsin ki doğrusunu unutturdu. Çomak o çomak. :)

      Sil
    2. Benim edebiyatım hep kötüydü ya bide sinirlendim

      Sil
    3. OF ÇOK TATLIYDI BU SONUNDA RİFTAN MAXİN GERÇEKTEN ONUN YANINDA OLMAK İÇİN KENDİNİ GELİŞTİRDİĞİNİN VE SÖZÜNDE DURDUĞUNUN FARKINDA aALLAHIM ÇOK MUTLUYUM SENİNLEN GURUR DUYUYORUM HEYYT BE KIZIL SAÇLI KIZIM… BENCE RİFTAN DA MAXİ İLE GURUR DUYUYOR
      -phoebe

      Sil
  3. Sen de bir dur uslin aaaaaa

    YanıtlaSil
  4. Yeni bölüm çok teşekkurler özge bizi bölümsüz birakmadin son satirda uslin yine mi düsman oldu bizim maxe

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yok ya paslanmışsın diyor. ilk kısımlarda uslin idman yaptırmıştı ya kendini koruması için

      Sil
  5. Gabel veya Elliot hadi en olmadı Hebby yok mu niye hep Uslin ukalası eğitim veriyor bu kıza? Elliot gayet de güzel öğretir yani hem en anlayışlı RDK üyesi o bence

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gabel hala anatolda (zaten maxiye kıyamaz o😇), hebaron hem komutan yardımcısı sorumluluğunu taşıyor hem de dersi kaynatmaya müsait biri😆, elliot zaten çakma yulision (hemen hemen). Gerekli disiplini ancak uslin sağlayabilir.
      Bu arada çeviri için teşekkürler

      Sil
    2. Uslin adamdır ya, niye öyle diyorsun skdjfksjdfk hem leydisine sadık hem de gerçekten özverili, disiplinli biri. maxi'yi eğitebilecek biri varsa ondan daha iyisi yok bence. hem ben uslinin bu görevi özellikle üstlenmesine ve leydisini düşünmesine bayılıyorum ksdjnfkljsdnf

      Sil
  6. Şimdi niye öyle dediki anlamadım

    YanıtlaSil
  7. Tesekkürler özge💓

    YanıtlaSil
  8. Uslin bir sen eksiktin he neyse bence maxiye cidden değer veriyor ama belli edemiyor hoduk işte

    YanıtlaSil
  9. Uslin maxinin babasının ne yaptığını gördü neden hâla sevmiyo

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Seviyor ya, ama soğuk öküz bir şövalye o ne beklersin :D

      Sil
  10. Hakkaten tatlı bölümmüş lan!

    YanıtlaSil
  11. Arkadaşlar Uslin Rikaido Maxiye düşman değil artık. Sadece bizim kız büyüde ne kadar becerikliyse kılıç konusunda o kadar beceriksiz. Birazda sakar ve refleksleri kötü bu yüzden Uslinle atışıyorlar. Uslin eskisi gibi Maxiye kın gidiyor olsaydı hiç calistirmazdi. Biraz sert konuşup maxiyi kızdırıp daha çok çalışması için yureklendirmeye çalışıyor. Eğer böyle yapmasa maxi daha ilk denemede yapamıyorum deyip vazgeçerdi. Hatırlayın ilk Dünya kulesinden görev için çıkıp anatole uğradıklarında yaptıkları antremanı daha ilk denemesinde bırakıyordu maxi. Ama Uslin kızdırıp daha çok denemesine sebep olmuştu. Bir sonraki bölüm muhtemelen Uslin ve Maxi kılıç talimi olacak. Uzun uzun açıklayayım delirmeyin bosuna dedim. Muhtemelen Uslin seert davranicak.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence de uslin maxı korumaya çalışıyor,hançer öğretirken de böyleydi,ayrıca iş maxi korumaya gelince babasının şatosunda gördük elliot sakinken hepsini doğruyordu neredeyse

      Sil
    2. ayyy evet ya uslin dışardan soğuk gibi görünse de aslında içi cidden yumuşacık*-* onu da kendine getirecek bir eş lazım aslında :D asldkfjlaskf

      Sil
  12. onu bunu bilmiyorum da ben uslin olsam riftan yakınlardayken öyle bi cümle kurmazdım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Muhtemelen Riftan savaş hazırlık toplantılarında milletin çenesiyle uğraşıyordur. Riftanin yanında daha usturuplu konuşuyordur . Zjshskk Maxi kendisi istedi şövalyelerle Riftan gibi dost olmayı. Eski bazı sahnelerden hatırladığım kadarıyla Uslin herkese kıl konuşmasıyla ünlü.

      Sil
  13. Çeviri için çok teşekkürler 🥰

    YanıtlaSil
  14. Çevirmencim çeviri için çok teşekkür ederimm en sevdiğim bölüm bu oldu.

    YanıtlaSil
  15. Bölümler artık akşam mı grlecek

    YanıtlaSil
  16. Ellerine sağlık 🥰🥰

    YanıtlaSil
  17. riftan,ben ve şövalyeler sana kılıç kullanmayı öğretecegiz dediğinde Maxi karşı çıkıp, hayır sadece sen bana öğret. zamanım varsa onu kocamla geçirmeyi yeğlerim dese çoookk güzel romantik ne bilem riftanı harekete geçirici olmaz mıydı?... gerçi maxi nefes alsa riftan tahrik oluyorr da neyse bu arada maxi çok resmi değil mi riftana karşı. ismiyle hitap ediyor ya. ne var kocamla sonsuza kadar yaşamak istiyorum desen ölür müsün Maxi?
    -tuana

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yapmayın ya lütfen ulu orta sürekli riftanım da riftanım diye gezemez.orası bir savaş alanı. İş yerinde bile olmuyor. Bakınuz ben "Ertuğrul hocam bi bakar mısınız?"

      Sil
  18. Ya bana da hala çok resmk geliyor ilişkileri. Riftan hala soğuk gibi

    YanıtlaSil
  19. Bölümler aksam gelicek sanirim gelsin yeter ki saat fark etmez🙈

    YanıtlaSil
  20. Uslini bi tek ben seviyormuşum 💋

    YanıtlaSil
  21. Çeviri için teşekkür ederim 😊

    YanıtlaSil
  22. bence uslinle çalışması iyi oldu aralaronı düzeltebilirler bu sayede ve uslin zaten maxiyi sevmiyor değil

    YanıtlaSil
  23. Bölüm için teşekkürler ❤️ her koşulda Maxi için en iyisini yapmaya çalışan bit Riftan görmek güzel, okurken bir hüzünlü bir mutlu bir bir kızgın derken duygu silsilesi içinde yüzüyorum 🥲

    YanıtlaSil
  24. Uslin iyi oldu, kaytaramaz fazla Maxiciğim. Öyle cici cici davranan hocalardan kalıcı bilgi öğrenmek genelde zordur

    YanıtlaSil
  25. Sayısız iskenceli bölüm okuduk. İlişkileri düzelsin, iletisimleri güçlensin, Maxi Ozguven kazansın kendine güvensin diye...degdi mi, kesinlikleeee! Karakter gelişimi öyle hop 20 bölümde olmuyor arkadaşlar, bazen benimde bunaldigim yerler olsa da bazıları çok gereksiz yorumlarda bulunuyordu. Bazılarının sabrı 4 yaşındaki çocuklar gibi.
    Sonunda Maxi en başta çok uzaktan izlediği Remdragon un gerçek bir üyesi. O kadar gurur verici ki, sanki Maxi değil de ben bir yerlere gelmiş, kabul edilmisim gibi... Aşırı mutluyum. Sağ olun canım Çevirmenim. 🖤💜🤧 - Robin

    YanıtlaSil
  26. sonunda ya harbiden ağlıyprum ama böyle nası çocukları olcak bunların

    YanıtlaSil
  27. Sonunda hepsi maxiyi içlernden biri olarak görüyorlar. Usline falan kızılacak bir şey yok. Burada samimiyet var yapmacıklık yok artık çünkü. Uslin başkalarına nasılsa maxiye de öyle oluyorsa zaten maxi istediğini elde etmiş demektir :)))

    YanıtlaSil
  28. Şimdiye kadar herkes öyle veya böyle Riftan'a kızıyor ve boş bir nefret kusuyordu. Artık buradaki herkesin şu gerçekten emin olmasını istiyorum. Riftan bir sefer bile Max'in iradesini görmezden gelmeye çalışmadı. Sadece onlarca yılını savaş meydanında geçirdikten sonra bir kadının hele ki max gibi zarif (bakın zayıf değil zarif) bir kadının o ortamda çok zorluk çekeceğini çok iyi biliyordum herkes "ama agnes yapiyor" diye düşünüyor ama agnes bir kralın kızıyım olduğu halde küçümsenen ve bunu görmezden gelerek çelik sinirlere sahip bir kadın. Max'in bunu yapamayacağını düşünmesi veya bunu yapmak zorunda kalmasını istememesi Riftan'ı bir kadın düşmanı yapmaz. Ve hepinizin yorgun hissettiği bu zamana kadar olan her şey max kadar Riftan'ın da kişisel gelişimi oldu. Umarım bundan sonraki kısımda daha objektif bakarsınız hikayeye. Ve uslin en iyi öğretmen max için.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder