How to Get My Husband on My Side - 23. Bölüm (Türkçe Novel)


"Kirli!"

"Ama daha biraz önce ellerimi yıkadım."

"Bahsettiğim senin ellerin değil... Lanet olsun."

Kibirli kocam söylenerek sinirli bir şekilde arkasını döndü.

Ah, zor, çok zor…

Doğum günü ziyafetinden bu yana bana karşı daha nazik davranmaya başladı. Daha iyi bir aşamaya geldiğimi düşünüyorum. Ama hala kafamda onunla ilgili soru işaretleri var.

Şu an yüzünün nasıl göründüğünü bilmek isterdim.

Hmm, ama bu oldukça iyi bir ilerlemeydi.

Biraz daha umutlu olsam sorun olur mu? En azından önceki seferki gibi bana bok atmıyordu..

"Biliyor musun?"

"Neyi?"

"Baban döndü."

"Babam mı? Ahhh!"

Başka ne bekliyordun acaba?

Evden geri dönen köpeği olsaydı, bu kadar samimiyetsiz bir tepki vermezdi hah.

"Şey, biraz sinirlendi."

"O her zaman huysuzsun tekidir."

Izek yediği meyvenin çekirdeğini tükürdü. Yemek için yeni bir tane aldı.

Aniden karamsar ruh haline büründü.

Gerçekten çok korktum! Neden tek eliyle bir şeyi parçalayacakmış gibi duruyor?

"Sen."

"Evet?"

“Neden tuhaf davranıyorsun?’’

"Ben mi?"

"Burada senden başka biri mi var?"

"Aşk melekleri bizi izliyor."

Gözlerimi kırparken bir an sessizlik çöktü. Avuçlarımı iki yanağıma koydum.

Izek bana huysuzca bir bakış attı. Vuracağını düşünerek ellerimi hemen başıma götürdüm.

Ah, sanırım bu sefer fazla ileri gittim…

"Başına dokunmayacağım."

"Üzgünüm. Baban o kadar sinirliydi ki ne yapacağımı bilemedim…”

"Babamı kızdıracak ne yaptın?’’

Gerçekten dilimi yutmuş gibiydim. O anda bileğimi sıkıca tutup aşağıya indirdiğini hissedebiliyordum. Kapalı gözlerimi yavaşça açtım.

"Ne dedi?"

“E-evlilik yükümlülüklerimizi hala tamamlamamış olmamızı…”

“Hangi yükümlülükler?”

Bu nasıl cevap? Benimle bilerek alay mı ediyorsun?

“Gerçek bir çift olmak için yapmamız gereken şey...”

"Neymiş?"

Izek meraklı bir şekilde bakıyordu. Bu ifadesi beni şaşırttı.

Ne… olamaz… Hayır, o kadar masum bir adam değildi. Bilmemesine imkan yok. Anlaması için bunu ona açıkça söylemek zorunda mıyım?

"İlk gece…"

“İlk gece... oh.”

Ancak o zaman anlamış gibi anında gözlerini kırptı ve başını çevirdi.

Yüzüm neden yanıyor?

Beni açık açık konuşturmak zorunda mıydın, seni merhametsiz or*spu çocuğu?

Yutkundum ve yavaşça kocamın yüzüne baktım. Izek, şaşırtıcı derecede kayıtsız bir ifadeyle meyvelere dokundu ve hiçbir şey söylemedi. Bu durum beni biraz endişelendirdi. Çünkü gözlerindeki o garip ifadeden benden sakladığı bir şey varmış gibi hissettim.

"Tabii ki benim..."

"Endişelenecek bir şey yok."

"Ne?"

"Babamın söylediklerini umursamana gerek yok."

Anladım. Bu senin umurunda değil. Kendi baban olduğu için bunları rahatlıkla söyleyebiliyorsun. Ama benim babam değil, seni küstah adam!

Ayrıca önümde kritik bir ölüm kalım meselesi var.

"A-Ama ben..."

"Bunu umursadığını ve istediğini düşünmemiştim."

Tutarlı soğuk benliğinize saygılarımı sunmak istiyorum. Elbette buna itiraz edemezdim ama istememek ve yükümlülüklerini yerine getirmek… ikisi de farklı şeyler değil miydi? Bu şekilde geri çekilemezdim. Canım ve ruhum tehlikedeydi. Tek şansım bu adamdı.

Lanet olsun!

"Üzgünüm, bundan hoşlanmayacağını biliyordum... Ama düşündüm ki, senin karın olmak için elimden gelen her şeyi yapmalıyım. İşe yaramayan bir baş belası olduğumdan sana yardımcı olamadığımı biliyorum. Eğer bunu yapacak olursak..."

Deliriyorum!

Sarı meyveden bir ısırık aldı ve bana baktı.

Tek bir kelime daha edersem öleceğim anlamına mı geliyordu yoksa denemeye devam etmeli miydim bilmiyordum.

"B-ben herkesin benim biraz da olsa işe yarar biri olduğumu düşüneceğini zannediyordum. Demek istediğim daha yapmam gereken çok şey var."

"Sana eve gitmek istemediğimi söylerken ciddiydim. Başka hiçbir şey istemiyorum. Seni o kadar çok seviyorum ki, beni istemediğini söylesen bile sorun değil. Elimde değil ama…. bir gün sevdiğin biriyle evlenmek istiyorsan, buna saygı duyacağım. Ama bu sefer senin seçimin olduğu sürece. Ailem istediği için değil.”

Sessizlik… Buraya geldiğimden beri söylediğim en hüzünlü diyaloğun sahnelenmesinden sonra bir süre oyalandı.

Izek hala sessizce bana bakıyordu ve meyvesini ısırmaya devam ediyordu. Kırmızı gözlerinin parladığını görmek alışılmadık bir durumdu.

Söylediklerimin doğruluğunu mu sorguluyordu?

"Seni asla rahatsız etmeyeceğim. Söz veriyorum hiçbir şeyini kaybetmeyeceksin. Ne zaman istersen…"

"Eve dönmek istemiyor gibisin."

Ha? Neden birden bire başka bir şeyden bahsediyorsun? Konumuz bu değil!

"Çünkü sen buradasın..."

"Gerçekten tek sebep bu mu?"

Kendi kendine mırıldanan kocam, meyvenin çekirdeğini fırlattı. Sahne gereksiz yere dramatikleşiyordu.

Olamaz, bu küstah adam… Bunca zaman büyük hayranınmışım gibi davranmış olmama rağmen… benden şüpheleniyor musun?

Aşağılandığımda bile ona doğum günü hediyesini verdim. Oyunculuğum hala yeterli değil miydi? Profesyonelce oynayamadım mı?

"Evet…"

"Tamam anladım."

Ellerini sallayarak ayağa kalktı. O anda ondan uzaklaşarak yüzüne baktım.

"Haklısın. Seninle geceyi geçirdikten sonra kayınpederim bile bize karışamaz. Pişman olmayacağına emin misin?”

Oo elbette!

Heyecanla başımı üç kez salladım. Ne sürpriz!? En az birkaç gün bu anın üzerinde çalışmam gerektiğini düşünüyordum. Böyle tepki verdiğine inanamadım!

Benim coşkulu tepkimin aksine, kayıtsız bir yüz ifadesiyle ayağa kalktı münzevi kocam.

"Fikrini değiştirmek istiyorsan şimdi değiştir. Evine dönmek için tek şansın var.”

"Ben…"

"Bu son şansın. Bir kez söz verirsen bir daha geri dönemezsin. Her şeyi yapabilirim."

Beni tehdit mi ediyorsun? Eğer sözümü tutmazsam bana ne yapacaksın? Seninle tanıştığımıza göre artık geri dönemem!

Bu dünyada her istediğini yapabilen bir ana karakterle evli olsaydım, yaşamak için de her şeyi yapabilirdim.

Oh, birbirimize bu şekilde bakınca sanki aynı dalga boyunda gibiydik.

"Fikrimi asla değiştirmeyeceğim." diye söz verdiğimde bir kez daha kısa bir sessizlik oldu.

Şu an karşımda duran Izek'in yüzündeki karmaşık ifadede bir çift tutkulu göz vardı.

"İyi o zaman... akşam görüşürüz."

Arkasını döndüğünde, mutlulukla kollarımı kaldırdım.

Wow!

"Yok artık? Gerçekten bu gece mi? Üzgünüm. Sadece çok mutluyum… O zaman senin yatak odanda mı seni bekleyeyim? Ben gidip bunu yapabilirim… ahhh!”  Kısa sürede tekrar kartalın pençesindeki yavru bir kuş gibi oldum. Canavar kocam beni bir çuval gibi kollarında taşıdı ve doğruca at arabasının olduğu yere götürdü. Tavuğu kümese atar gibi beni de arabaya attı.

Ah!

"Bu gece hiç uyuyamayacağına göre neden gidip biraz kestirmiyorsun?"

Bam!

Kapıyı çarparak kapattı.

Ahh, bu küstah adam!

*****

Cesare, Izek'in bana asla dokunmayacağını garanti etmişti. Bunun en büyük nedeni onun bir Omerta olmasıydı.

Cesare tarafından zorla eve götürülmektense, dövülerek ve rehin alınarak kocamla kavga etmeyi tercih ederdim. Başından beri sadece tek yol vardı. Başka da bir çarem yoktu.

Ayrıca Izek daha önce de eve dönmek için son şansım olduğunu söylemişti.

Beklenmedik ne söylediği bilmiyordum. Ama geceyi birlikte geçirme fikrini açıkça kabul etti. Ve bu beni bırakmayacağının bir simgesiydi. Ah, umut, umut!

Benden nefret edenler ve gelecekte yüzleşeceğim birden çok düşmanım olmasına rağmen, şu anki durumum ilk seferki kadar kötü değildi.

Bir şekilde yaşamanın yolunu bulabilirdim. Bir kere de olsa bana inanmasını sağlamıştım...

"Saçınızı kurutacağım Leydim."

Görünüşe göre kocam eve haber vermişti. Onun ne düşündüğünü bilmiyordum, ama hizmetçilerin koşuşturup giyinmeme yardım etmesine izin vermek çok garip bir durumdu.

Bir kaç gün önce benden pırlanta saç tokası alan Lucille bana özellikle yardımcı oldu. Benden alabileceği çok fazla değer şeyler olduğu sonucuna varmış olmalı.

Takip edilecek insanlar listemde olan bakıcı(dadı) hizmetçi ise, sanki bana bu kadar cüretkar bir yalan söylememiş gibi sakindi. Geceyi orada geçireceğimi duyunca inanamadı ama sessizliğini korudu.

Ellenia'nın doğum günü ziyafetinden sonra hizmetçiyi azarlayacağını hiç düşünmemiştim. Ama yine de onun bu kadar yüzsüz olması çok korkunçtu.

Yorumlar

  1. Hadi Ruby aşık et kocanı kendine sana güveniyoruz.
    Bu arada çeviri için teşekkürler emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
  2. Ellerinize sağlık

    YanıtlaSil
  3. İzekin aptallığı beni öldürecek:(

    YanıtlaSil
  4. Emeğine sağlıık

    YanıtlaSil
  5. Çeviri için teşekkürler 💕

    YanıtlaSil

Yorum Gönder