MEŞE AĞACININ ALTINDA 2. KİTAP - 106. Bölüm (UNDER THE OAK TREE)


Binanın kuzey duvarı sağlam durmasına ve darbeye dayanmasına rağmen, geri kalanı tanınmayacak şekilde yıkıldı. Max'in vücudu hafifçe titredi. Şehrin çöküşünün ürettiği titreşimler, durdukları yere canlı bir şekilde ulaşmıştı ve uzun bir süre yüksek gümbürtüler yankılandı.

Şehirdeki tüm şövalyeler ayrılmaya hazırlanırken, duvarlar sonunda tamamen çöktü. Yüksek bir patlamayla birlikte, kalenin üzerinde mavi alevler parladı ve kaleyi oluşturan taşlar yüksek sesle tepeye çarptı. Rüzgâr, şehri kaplayan beyazımsı bir toz tabakası yarattı.

Pelerininin eteğiyle yüzünü kapatıp şehrin bu kadar kısa sürede harabeye dönüşmesini izlerken, arkasından Riftan'ın alçak sesini duydu.

"Gitmeliyiz.”

Max başını çevirdi. Bakışları doğrudan Kraliyet Şövalyeleri’nin yanında sıralanan Remdragon Şövalyelerine gitti. Aralarından Riftan'ı çabucak buldu.

O kadar uzundu ve Talon da diğer savaş atlarından o kadar uzun ve iriydi ki, diğer şövalyelerden bir baş yukarıda gibi görünüyordu. Riftan kalabalığa bakıp ileriyi işaret etti, sonra askerler düzenli bir şekilde yürümeye başladılar.

Onları takip etmeden önce tepeye son bir kez baktı. Molozlara dönüşen kale duvarlarının kalıntıları üzerinde kurak bir rüzgar esti.

Max ıssız şehrin üzerinde dalgalanan toza bakarken başını tekrar çevirdi. İçini, savaşın bittiğine dair tuhaf bir üzüntüyle karışık bir rahatlama hissi doldurdu. Bu topraklara kaç kişi gömülmüştü?

Mezar taşları olmadan gömülenler için dua ederek şiddetli savaşın yapıldığı alanları geçti ve yavaş yavaş kan ve kabuslarla dolu o kasvetli çorak araziden uzaklaştı.

Yürüyüş sorunsuz geçti. Kış uykusundan uyanan canavarlarla karşılaşmadılar ve askerler yiyecek olmamasına rağmen şikayet etmediler. Görünüşe göre ganimet dağı onlar için büyük bir teselli olmuştu.

Tüm askerlere cömert ödüller verilecek ve büyük katkı sağlayan şövalyeler daha yüksek ünvanlar ve topraklar alacaktı. Gelecek için o kadar beklenti ve umutla dolu görünüyorlardı ki, kendilerini yorgun hissetmediler bile. Bu sayede müttefik kuvvetler, Pamela Platosu'ndan beklenenden daha hızlı ayrılarak Etilen Kalesi'ne ulaşabildiler.

Dudaklarında parlak bir gülümsemeyle, yeşil çam ağaçlarıyla kaplı yüksek dağ zirveleri arasındaki gri duvara baktı. Uzun zamandır yeşil bir şey görmemişti. Kalbi sevinçle doluydu çünkü bulunduğu taş ve buz dünyasından zar zor kaçıp, sonunda insan dünyasına geri dönebilmişti.

Rem'in yorgun olan ensesini okşadı ve dolambaçlı dere boyunca hızla ilerledi. Bazı şövalyeler atlarını dereye götürüp onlara su içirdiler. Askerler tehlike bölgesinden çıktıkları için daha rahatlamış görünüyorlardı. Ağır miğferlerini ve zırhlarını arabalara atarken öldürdükleri canavarların sayısını abartarak anlatıyorlardı. Ayrıca her zamankinden daha neşeli ve enerjik bir şekilde yürürken ıslık çaldılar.

Sonunda şehir kapılarına ulaştıklarında, onları gök gürültülü tezahüratlar karşıladı. Max, yüzünde uçuşan yaprakları sildi ve yolun solunda ve sağında toplanan insanların yüzlerine baktı.

Temiz kıyafetler giymiş kadınlar yolun sağına ve soluna kuru taç yaprakları saçarken, erkekler yüksek sesle kahramanları yücelten şarkılar söylüyorlardı. Onları uğurlayanlardan çok daha fazla insan varmış gibi görünüyordu.

"Kasabayı her ziyaret ettiğimde bunu yaşamak zorunda olduğumu söylemeyeceksin, değil mi?" Annette homurdandı ve sıcak karşılama bir yükmüş gibi kaşlarını çattı.

Max acı acı gülümsedi.

"Şövalyelerle birlikte olduğun halde... bunu yapmayacaklarını mı sanıyordun? Remdragon Şövalyeleri, Kutsal Şövalyeler ve Volose Şövalyeleri Yedi Krallığın kahramanlarıdır.”

Annette hafifçe güldü ve başını salladı.

Müttefik kuvvetler meydandan çıktı ve Aren Kalesi'ne doğru ilerledi. Kapılardan ilk geçen Volose Şövalyeleri oldu, onu Kraliyet Şövalyeleri, Whedon Şövalyeleri, Remdragon Şövalyeleri, Kutsal Şövalyeler ve Phil Aaron Şövalyeleri izledi.

Yirmi bin kişiyi aşan ordu on beş bine düşmüştü ve bunların yarısı, askerlerin çoğunun bina içinde barınabilmesi için köydeki hanlarda veya manastırlarda kalmaya karar vermişti.

Beş kişi bir odayı paylaşmak zorunda kalsalar da, kışla hayatından kaçabildikleri gerçeğiyle yetindiler.
Max, askerlerin hizmetkarların rehberliğinde kalenin her yerine dağılmasını izledi ve ardından Rem'in eyerinden eşyalarını sessizce indirdi. Annette ona bakarak aniden bir soru sordu.

"Ne yapacaksın?"

Annette'e şaşkın gözlerle baktı.

“Neden bahsediyorsun?”

“Konaklamadan bahsediyorum. Yine bizimle aynı odayı mı paylaşacaksın?”

Max kızardı ve bakışlarını kaçırdı. Ne cevap vereceğini bilmiyordu. Riftan'la aynı odayı paylaşmak istiyordu ama nasıl tepki vereceğinden korkuyordu.

O günkü saçma sapan kavgadan sonra onunla düzgün bir konuşma bile yapamamışlardı, ayrıca, her yaklaşmaya çalıştığında kalbinin kapılarını kapatacağı için çoktan yorulmuştu. Max yere baktı ve sonra yüzüne bir gülümseme yerleştirdi.

"Tabii ki. Ben Dünya Kulesi’nin… bir büyücüsüyüm. Özel muamele gören tek ben olamam.”

"Savaş sırasında büyücülere liderlik etmen için bizimle kalmanın doğru olduğunu düşündüm, ama... artık bunu yapmak zorunda değilsin," dedi Annette ve kaşlarını çattı.

"G-gerekli değilse bile... kararım bu." dedi Max sert bir tonla.

Annette onun yüzüne baktı ve iç çekerek başını salladı.

“Sorun değil. Ne istiyorsan onu yap.”

Daha sonra eşyalarını eyerden indirdi, omzuna astı ve dizginleri bekleyen hizmetçiye verdi. Hizmetçi onu başıyla selamladı.

"O-o zaman gidelim. Eşyalarımı düzenleyip doğrudan Bay Calto'yu görmeye gitmeliyim.”

"Hayır, seninle gelmeyecek.”

Aniden başının üstünden bir ses gelince Max arkasını döndü. Riftan eşyalarını aldı, omzuna astı ve sertçe ekledi.

"Karım benimle gelecek.”

Max şaşkın gözlerle ona baktı ve yüzü biraz sertleşti. Çelişkili sevinç ve öfke duyguları aynı anda içini kapladı. ‘Bana baktığında kalbim duygularla dolup taştı. Bu zamana kadar bana kayıtsız kalmıştı, ama şimdi haklarını o kadar sakin bir şekilde savunuyor ki bu beni sinirlendiriyor.’

Riftan onu sıkıca tuttu. Bir an elini çekme ihtiyacı hissetti. Ama ilişkilerini yeniden kurma şansını sırf gururu yüzünden mahvetmek istemedi. ‘Önce onun gelmesini beklemiyor muydun?’ Max soğukkanlılığını yeniden kazandı ve başını Annette'e çevirdi. 

"Sözlerimi geri aldığım için üzgünüm. Ben... kocamla kalacağım.”

Riftan'ın tutuşunda hafif bir güç kaybı hissetti. ‘Onu reddetmemden mi korkuyor?’ Onun ifadesiz yüzüne bakarken, Annette'in endişeli sesini duydu.

"İyi olacağına emin misin?"

Sözleri Riftan'ı rahatsız etmiş gibiydi. Delici gözlerle ona baktı.

"Benimle olacak, iyi olmaması için herhangi bir sebep var mı?"

Annette'in dudakları hafifçe seğirdi. Rahatsız edici sözler söylemek üzere olduğunu fark eden Max, çabucak konuştu.

“Riftan haklı. Ben iyiyim, endişelenme.”

Annette ona baktı, omuz silkti ve büyücüleri takip etti. Max dönüp Riftan'a baktığında, yüzünde hala okunması zor bir ifade vardı.

“Bu tarafa gel.”

Riftan kolunu omzuna atıp onu kendine çekti, sonra kaleye doğru yürüdüler. Kollarındayken onun karakteristik erkeksi vücut kokusunu alabiliyordu. ‘Uzun zamandır düzgün bir şekilde yıkanamadı, peki neden hiç hoş olmayan kokular yaymıyor? Her zaman deri ve hafif misk gibi kokuyor.’

Riftan, silah deposunun yanında hizmetkarlarına emir veren Sejour Aren'e, "Geçen sefer kullandığım odayı kullanacağım." dedi.

Mutlulukla başını salladı.

“Nasıl istersen öyle yap. Hizmetçiler size hemen su ve yiyecek getirecektir.” Ardından muzip bir gülümsemeyle ekledi. “Saunayı hazırlamalarını emredeyim mi?”

Riftan, "Buna ihtiyacım yok." diye tersledi ve onu merdivenlerden yukarı çıkardı.

Max, arkasından muzip bir kahkaha geldiğini duyunca, aniden nabzının hızlandığını hissetti. 

"Ah, tek mutluluğumu kısaltıyorsun. (*Onunla saunaya gitmeyeceği için eğlenceli olmayacağını kastediyor.) Hayır, Sir Leon ile yakın bir dostluk kurmak için bu fırsatı değerlendirmekten zarar gelmez.”

Arkasına baktı. Sejour Aren'in, kolunu buz gibi soğuk bir ruh hali içinde görünen rahibin omzuna atmış olduğunu görünce gözleri kocaman açıldı. Riftan onu aldı ve binaya girdiler.

Yorumlar

  1. Yaa geliyor mu gelmekte olan😍

    YanıtlaSil
  2. Ellerine sağlık 🥰🥰

    YanıtlaSil
  3. Ben bu yakinlaşmayi 120 ci bölümde bekliyordum galibaa sevenler buluşuyor sonunda❤️💕

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. SPOİLER-SPOİLER-SPOİLER- As Asıl yakınlaşma 115.bölümde başlıyor şimdi de kısa bi yakınlaşma olacak ama kısa...

      Sil
    2. Bana daha çok spoiler verin böyle dayanamıyorum fkdnfkkskdk

      Sil
    3. ***SPOILER*** Kız 115 değil esas 117'nin sonunda başlayıp 118,119,120 full artı full yakınlaşma devam ediyor jhdcsbvhljdbsjcd Ama öyle böyle 🔥yakınlaşma🔥 değil. Yatak odası alev alacak diye korktum jdhbfhjdsb 115'in sonundan 117'ye kadar da eğlenceli, kıskandırmalı, oyunlu falan sahneler var dhsbjchsdbcs ay çok eğleneciiiiiiz

      Sil
    4. daha önce de yazmıştım… sevgili çevirmenimiz 117 ve sonraki 3 bölümü aynı anda yayınlayamaz mısın🥺 Lütfeeeeen🙏🏻 yoksa kavrulacağız burada😂🔥🔥🔥

      Sil
    5. Spoilerları konuşacağımız ayrı bir sayfa olsaydı keşke 165’ten 200’e kadar olan kısmı dayanamayıp ben de spoilerlarını okudum. Çok soru ve teoriler var anlık paylaşmak istiyor insan😅 165-200 arasının başka bir dilde çevirisini göremedim bulan varsa yazarsa çok sevinirim 🌸

      Sil
    6. 165 200 arasının spoilerlarını uzun uzun okuyabilirim😁
      Başına kocaman spoiler yazip paylaşsanız bence sorun olmaz. Ya da çevirmenimizbir spoiler postu açsın altındaki yorumlarda coşalım, ne dersiniz sevgili çevirmenimiz?😁

      Sil
    7. Çevirmeden rica

      Sil
    8. Çevirmeden rica edelim spoiler postu açsın çünkü bazen insanlar fark etmeden okuyabiliyor. Eğer açarsa ben de spoi yemek isteyen arkadaşlara çok yardımcı olabilirim jeodmrkdk

      Sil
    9. Spoiler postu harika olur ya spor vermemek için kendini tutan herkesin buluşma yeri konuşacak çok şey var asgfh

      Sil
    10. Bunlari nereden okuyosunuz. Yani ileriki bolumleri

      Sil
    11. Bölümleri değil de spoilerların konuşulduğu forum var novelupdates forumdan okuyorum ben. Ridibook’ta bölümler yayınlandıkça burayı da güncelliyorlar, tartışmalar ve teoriler coşuyor forumda

      Sil
    12. 165’ten sonra İspanyolca çeviri de yok

      Sil
  4. Ayy lütfen kavga etmeyin devamında ve güzel güzel konusun yada her ne yapmak isterseniz 🤭

    YanıtlaSil
  5. Ah sonunda başbaşa kalabilecekler…lütfen kavga etmeden bir konuşun, öpüşün ve sevişin lütfeeeeeen🙏🏻🔥❤️

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 120 lere geldiğimizde fena şeyler olacak ,beklemede kalın 🔥🔥🔥

      Sil
    2. Daha 14 bölüm vaaaar😩 Bu durumda 20-24 Kasım’da okuruz:)

      Sil
  6. Maxi bir an reddecek sandım, tansiyonum çıkıyordu.

    YanıtlaSil
  7. Kuahel varken Sejour’a Max ile kalacağının şovunu yaptı resmen Riftan asghhhj

    YanıtlaSil
  8. Maxi'yi gelip alınca bi kalbim hızlandı, sevindim falan ama düşününce yaptığı hakkaten itlik. Kızın yüzüne bakma doğru düzgün, kaleye gelince aleme göstermelik sahiplen. Sanki "bu benim ona göre" demeye çalışıyor. Riftan a hastayım ama bu sefer Bi sinir olmadım değil

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Riftan hep böyleydi,yeni hödükleşmedi yani ,maxi onu böyle sevdi

      Sil
    2. Yok zaten ben artık şiştim 😁

      Sil
  9. Sahipsiz kalan maxiyi kaparlar riftannnn az sahip çık karına be

    YanıtlaSil
  10. Son kısmı anlamadım

    YanıtlaSil
  11. 🌺kuahel de mutlu olsun ama 🌺✨

    YanıtlaSil
  12. bitmez olaydı

    YanıtlaSil
  13. Beklemekten sabır taşı olduk tesekkurler 😄😄

    YanıtlaSil
  14. Sevgili çevirmen, çok teşekkür ederiz ceviri için ancak bizi böööyle bıraktın ortada🥺
    Ne vardı bir bölümlük daha olsaydı🙈

    YanıtlaSil
  15. Kuahel Leon için kalbi kırılan ben:( Ahh Odun Riftan ahh kiskanmasan hiç bu toplara girmeyecek bizi kahredeceksin yine. Her gün bölüm bıraksın ağzı tadıyla okuyayim desemde meraktan burada alıyorum soluğu

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kuahel Leon için bir şarkı bırak :) kafasından ne geçiyor acaba Riftan gidip konuştu mu acaba sen ne iş karımın peşindesin demiştir kesin Riff :)

      Sil
  16. İngilizce olarak nerden okuya bilirim devamını ?

    YanıtlaSil
  17. Evet bu kadar inatlaştığınız yeter artık, kalbim tekledi resmen karım benle kalacak deyince 🤤🤤

    YanıtlaSil
  18. Ben rahibe hafiften tutuldum

    YanıtlaSil
  19. ya şu aren bwkcnwkcnjenf

    YanıtlaSil

Yorum Gönder