How to Get My Husband on My Side - 48. Bölüm (Türkçe Novel)

Dük Omerta sonunda ağzını açtı. 

Kayınpederim, haysiyetini kaybetmemeye çalışan ve hayrete düştüğünü iddia eden karmaşık bir bakışla, “Ölmesine çok fazla zaman kalmadı.” dedi.

İnsanların sevmediği bir şey yaparsa öleceğini ima ediyordu.

Oğlu hakkında konuşması ne güzel bir yol. (Kinayeli)

(Dük)"Ellen, sen de mi bu işin içindesin?"

(Elle)"Hayır, ben de senin kadar şaşkınım."

Bir süre bakışan baba ve kız bana doğru döndüle.

Ah, hayır, neden bana öyle bakıyorsunuz? Burada ne olduğu dair hiçbir fikrim yok! Bunun hayalini bile kurmadım!

(Dük) “Avludaki sera açıkça güney tarzı bir bahçeyi andırıyor."

Kayınpederim haklıydı. Yine de kuzey iklimi ile cam seralar da inşa edilebilirdi.

Ama Izek'in burada bir tane yapmasını asla istemezdim! Sadece sorduğu için söylemiştim!

Benim açımdan baksalar da bakmasalar da, En Güçlü Kuzey Kişilik Yok Edicisi tarafından talimat alan çalışkan işçiler sadece gizemli ekipmanlarla çalışmalarına odaklandılar.

Toprak her bölündüğünde, çığlıklar atarak ve gıcırdayarak dışarı fırlayan cüceler doğrudan bir kova kutsal suya atıldı.

Bu tıpkı ben tedavisi gibiydi.

(Elle) "Eh, önceden burası fazla ıssız olduğu için, bu değişiklik fena sayılmaz."

Teşekkürler Ellen. Sen beklendiği gibi…

"Yakınlarda tanıdık bir şeyler varken kaçmaz."

(Dük) "Mantıklı ama bunların hepsi bir zamanlar..." Babası nedense buruk görünüyordu.

Elenia çok geçmeden ağzını büzdü ama cevap vermedi. Merhum annesinden mi bahsediyorlardı?

(Elle) “…Hoşuna gitmediyse, onlara durmasını söyleyebilirsin.”

(Dük) “Beni ne zaman dinledi ki? Kızacak ve babasının yakasına yapışacak."

Dili tutulmuş kayınpederim tekrar bana döndü. Bundan hoşlanmadığı anlaşılıyordu. Muhtemelen oğlunu manipüle etmeye başladığımı düşünüyordu.

Şey, eğer Izek bana Dük’ün düşündüğü şekilde aşık olursa başı belaya girerdi.

Bir gün Izek'i benden boşatıp daha bereketli bir evlilik ayarlamayı planlamıştı…

(Dük) "Nasıl hissediyorsun?"

(R) "İyiyim, rahatsız ettiğim için özür dilerim. Bunun bir daha olmasına izin vermeyeceğim."

Ben kayıtsız bir yüzle gülümsediğimde, bir an bana baktı ve çok geçmeden kuru kuru öksürdü.

(Dük) "En önemli sorunun henüz çözüldüğünü düşünmüyorum, ama er ya da geç çözeceğim."

(R) "Evet, evet, merak etmeyin."

Bana ilk gece olan her şeyi hatırlatmanıza gerek yok. Benim de acelem var. Hızlı hareket etmem gerekiyor ama yıldızları görebilmem için önce gökyüzüne bakmam gerekmiyor mu? Ayrıca, kocamın bu gizemli kimliğimden şüphe ettiği için benimle böyle bir şey yapma konusunda daha isteksiz olacağından endişeleniyorum.

*****

(Ronja)"Merhaba Leydim. Benim adım Ronja."

Kahverengi saçı örgülü hizmetçi kibarca aşağı baktı. Sanırım on altı yaşındaydı?

(Elle)“Bu genç kızımızı bir aile dostumuz tavsiye etti. Hâlâ genç ama çok beceriklidir. Bu yüzden sana yardımı dokunacak."

Anlıyorum. Eğer bu doğruysa o Freya‘nın tarafında olmayacaktı. Rahatladım.

(R) “Ah… Çok teşekkür ederim Ellen.”

(Elle) "Daha önce yapmam gereken bir şeydi. Geç kaldığım için kendimden daha çok utanıyorum. Daha deneyimli birini bulmaya çalıştım ama erkek kardeşim ve ben daha küçük bir kızın daha iyi olacağına karar verdik. Şu anda ilerlemek zor ama adım adım güven seviyesini artıracağız.”

İster deneyimli bir hizmetçi, ister genç bir hizmetçi olsun, ondan hoşlandım.

Sonunda, kendimi güvende ve rahat hissettirebilecek özel bir hizmetçim vardı!

Artık Lucille'e rüşvet vermem gerekmiyordu! Kaba hizmetkarlarla sorun olmazdı!

Güneş batıdan doğacak gibiydi.

Bir de cam sera yapılıyordu. Neden aniden böyle beklenmedik iyi haberler alıyorum? Güzel ama alışması biraz zor.

(R) "Tanıştığıma memnun oldum. Nazik işbirliğini dört gözle bekliyorum.”

(Ronja) "Size tüm kalbimle hizmet edeceğim. Çok çalışacağım!"

Gülümseyerek selamlarken, Ronja hafifçe kızardı ve tekrar tekrar başını eğdi.

Kocaman, arkadaş canlısı kahverengi gözleri berraktı. Utangaç ama cesur bir kızdı. Tam benim istediğim türden biri. İlk izleniminin aynı kalmasını umdum.

(Elle) "Buraya yeni geldiğin için bir süre meşgul olacaksın. Bu, uyum sağlamanı kolaylaştırır.”

(Ronja) "Evet Leydim."

Ha? Buraya gelir gelmez meşgul mü olacak?

Meraklı bakışlarımı gören Ellenia sakince açıkladı.

(Elle) "Gladyatör oyunları başlamadan önce bir ziyafet düzenleyeceğim.”

(R)“Evet, ama ne tür bir ziyafet..”

(Elle) "Bu sadece bir şölen. Ruby onur konuğu olacak. Bu yüzden dekorasyonlar üzerinde çok çalışman gerekiyor.” (Ronja’ya yönelik söylüyor)

Bir anlık sessizlik oldu. Muhtemelen bir şeyi yanlış duydum.

(R)"Ben onur konuğu muyum?"

(Elle)"Evet."

(R)"Ne tür…"

Ellenia ifadesiz yüzünde hiçbir değişiklik yapmadan, "Ruby, senin düzenlenecek olan bir şölen olduğu için onur konuğusun." dedi.

Daha da kafam karıştı.

Benim için bir ziyafet mi? Doğum günüme hala vardı ve  özel bir şey yapmamıştım. Evden kaçan karısı için doğum günü partisi mi düzenleyecekti?

Kafamın nasıl bir kaos içinde olduğunu bilmeyen Ellenia sonunda araya girdi, "Ama baskı hissetmene gerek yok. Ev sahibi zaten benim kardeşim, yani bir şeyler ters giderse bu onun sorumluluğunda olacak.”

Bir şey fark etmeyeceğine eminim.

Neden birdenbire böyle durumlar uydurdu? Ne haltlar karıştırıyor? Bu sefer nasıl bir komplo kuruyor?

Şimdiye kadar Elendale'de sadece üç sosyal toplantıya katıldım.

Kral ve karısı için düzenlenen ziyafet, binicilik partisi ve Izek’in doğum günü ziyafeti. Onlara sadece misafir olarak katıldım ve üç zor zaman arasında sadece bir tanesi 'iyi' sayılabilirdi.

Ve şimdi, ana karakter olacağım bir ziyafet gerçekleşecekti.

Omerta ailesinin bir üyesi olarak konumumu güçlendirmek ve kuzeyli yerlilerden gelecekte bana iyi bakmalarını istemek için bir tanışma partisi olsaydı tabii ki güzel olurdu ama Izek bunu yapacak tipte biri değildi.

Üstelik daha ilk gecemizi bile yaşamadık. Hala Freya'nın durumu için beni suçlayacak bir sürü insan olacaktır.

Kaçma olayım yüzünden beni rahatsız ettiğinden emindim ama bu noktada, o ne halt ediyordu ki?

Düşündüğüm gibi olduğunu söyleme sakın.

Geleceğim karşılığında dediğini yapmak...

Ya benden güvenliğimi sağlama karşılığı savaşmak için gizli bir silah gibi davranmamı isterse?

Hayır, o zamanlar gerçekten öyle görünmüyordu. Canavarlarla tekrar temasa geçmemem gerektiğini söyledi....

Ah, zor. Çok zor. Hayatımda Cesare'den daha zor bir adamla tanışacağımı hiç düşünmemiştim…

« Önceki Bölüm Sonraki Bölüm »